Tolon: Bu, çuval intikamıdır!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, Ergenekon davasında
çeşitli hapis cezalarına çarptırılan Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, İlker Başbuğ
ve Hurşit Tolon'a bayram ziyaretinde bulundu. Bülent Tezcan görüşmede Hurşit
Tolon 'Bu, çuval geçirilmesine karşı ABD'de protesto edip Türkiye'ye dönmemin
intikamıdır' dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Ergenekon
davasında çeşitli hapis cezalarına çarptırılan CHP Milletvekili Mustafa Balbay,
gazeteci Tuncay Özkan, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve emekli
Orgeneral Hurşit Tolon'a, cezaevinde bayram ziyaretinde bulundu.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne sabah
saatlerinde gelen Tezcan, Balbay, Özkan, Başbuğ ve Tolon'u ziyaret ederek,
bayramlarını kutladı. Tezcan'ın ziyareti yaklaşık 7 saat sürdü.
Cezaevi çıkışında gazetecilere açıklama yapan Tezcan,
Balbay, Özkan, Başbuğ ve Tolon'la bayramlaştıklarını, sohbet ettiklerini ve 5
Ağustos'ta açıklanan kararı değerlendirdiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Özellikle Balbay ve Özkan'ın aldığı cezalara
baktığımızda, 'kişisel verileri kaydetmek', 'devlete ilişkin bilgileri
kaydetmek'ten ceza alıyorlar. Tuncay Özkan, aynı zamanda bu bilgiler nedeniyle,
'darbeye teşebbüs' suçundan müebbet ağır hapis cezası alıyor. Bunlar çok ağır
cezalar. Beraat etmesi gereken sanıkların bu cezaları alması gerçekten
vicdanları kanatan bir durum. Hem Balbay'la, hem Özkan'la konuştuğumuzda,
örneğin 'kişilere ait bilgileri ele geçirmek' ya da 'devlete ait bilgileri ele
geçirmek'ten ceza alan Mustafa Balbay, daha önce bunların tamamını kitaplarında
yazmış. Yani tamamı gazetecilik faaliyeti. Gazetecilik faaliyetinden örgüt
üyesiymiş gibi hüküm giymiş olmalarını kabul edemiyorlar. Kabul etmek mümkün
değil. Siz gazetecisiniz. Sizin topladığınız, aldığınız, kayda geçirdiğiniz
bilgilerin, sizin aleyhinize böyle bir suç delili olarak kullanılabilmesi
mahkemenin mantığıyla baktığınızda gayet mümkün. Demokrasilerde bunu kabul
etmek mümkün değil."
"Bu, çuval intikamıdır"
Görüşmede Hurşit Tolon'un kendisine, "Bana sivil toplum
örgütlerinin toplantılarına niye katıldığımı soruyorlar. Bundan dolayı ceza
verdiler" ifadesini kullandığını aktaran Tezcan, Tolon'un dile çuval
söylemini şu şekilde anlattı:
"Hurşit Tolon gözaltına alındığında 129 CD'ye el
konuluyor evinde. Bunlardan 111'i iade ediliyor. Bunları çıkarttığınızda 18
CD'nin ellerinde olması gerek ama 21 CD var. 3 tane CD ilave edilmiş. Bu 3 CD,
hiçbir arama tutanağında yok. Müebbet hapis cezasına çarptırıldığı bilgilerin
bu CD'lerde ele geçtiği iddia ediliyor. Tolon, 'Bende bulmadıkları sahte CD ile
beni müebbete mahkum ettiler' diyor. 'Bu, çuval geçirilmesine karşı ABD'de
protesto edip Türkiye'ye dönmemin intikamıdır' diyor. 'Ben Türk askerine çuval
geçirildiğinde ABD'deydim. Burada ilk tepkiyi gösteren ve geri dönen
komutandım. Bunun bedelini, hesabını böyle sordular' diyor. 'Ben ayakta ölmeye
ant içtim, diz çökerek ölmeyeceğim. Bu mahkemelere, bu adaletsizlikere diz
çökmeyeceğim' diyor."
Başbuğ'u duygulandıran an
Tezcan, İlker Başbuğ ile de görüştüğünü ve Başbuğ'un basında
yer alan görüşlerini kendisine de aktardığını anlatarak, Başbuğ'un, "Ben,
mahkeme kararıyla terör örgütüymüş gibi gösterilen Türk Silahlı Kuvvetleri'nin
komutanıydım. Beni oraya atayan başbakan ve cumhurbaşkanının kararıdır, bu
siyasi iradedir. Dolayısıyla bu siyasi irade, eğer TSK'nın bütün genel komuta
kademesi suç örgütüyse, o zaman bizi oraya atayanların, siyasi iradenin de
siyasi sorumluluğu vardır. Eğer değilse, o zaman bunu engelleyecek düzenlemeyi
yapmak o siyasi iradenin elindedir" ifadelerini kullandığını kaydetti.
İlker Başbuğ'un, kararın açıklandığı andaki bir anısını
kendisiyle paylaştığını da belirten Tezcan, bu anıyı şöyle anlattı:
"Başbuğ kararı dinlerken, salondaki uzman çavuşlar
yanına gelmişler, gözleri dolu dolu demişler ki, 'Komutanım sağlığınıza dikkat
edin'. Boğazları düğümlenerek, gözleri dolu vaziyette demişler bunu. 'En çok
bundan etkilendim. Gözlerim doldu' diyor. 'Bana verilen müebbet hapis
cezasından değil ama o askerlerin bana gösterdikleri, TSK'ya gösterdikleri
saygı, bütün o itibarsızlaştırma kampanyasına rağmen, 'Komutanım sağlığınıza
dikkat edin' sözü beni en çok etkileyen olaydı' diyor."
"Çözüm çok basit; parlamento olaya el koyar"
Tezcan, 5 Ağustos'ta çok önemli bir sürecin yaşandığını,
Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın bu yöndeki açıklamaları olduğunu ifade ederek,
"Hepsi üzüldüğünü söylüyor ama 5 Ağustos'ta burada yaşanan ve herkesin
üzüldüğünü söylediği bu hukuksuz sonuç aniden ortaya çıkmadı. 6 yıldan bu yana
devam eden hukuksuz bir yargılama sonucunda buraya gelindi" şeklinde
konuştu.
Şimdi hiç kimsenin bunları bilmiyormuş gibi davranmaması
gerektiğini vurgulayan Tezcan, şöyle devam etti:
"Başbakan, Cumhurbaşkanı ve parlamentoda çoğunluğu
elinde bulunduran iktidar partisi eğer bu adaletsizlikleri görüyorsa, eğer
başından bu yana devam eden haksızlığı görüyorsa, çözüm çok basittir.
Parlamento olaya el koyar. Parlamento idaresi meclisi toplar ve bu
adaletsizliği ortadan kaldıracak yasal düzenlemeleri yapar ve bitiririz. Şimdi
yol yakınken bir kere daha çağrıda bulunuyorum. Bu adaletsizliği ortadan
kaldıracak nokta, parlamentonun hukuka ve adalete sahip çıkacak bir karar
almasıdır."
0 comments
Write Down Your Responses