Merdan Yanardağ üzerinden Ergenekon Davası!

550 sayfalık “Sibirya’dan Anadolu’ya Taştaki Türkler” adlı eseriyle Türk kültür tarihi alanında çığır açtı. Türk milletinin atalarının hüküm sürdüğü 6 ülkeyi 4 yıl boyunca dolaştı. 150 bin kilometre yol kat etti. 138 gün, 65 ayrı alanda saha çalışması yaptı.
Değerli dostum Servet Somuncuğlu’na Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabır dilerim!
***
Aynı gün bir diğer dostum Merdan Yanardağ da Ergenekon Davası’nda hüküm yedi. Meğerse 1 yılı aşkın süredir Yurt Gazetesi’nde Genel Yayın Yönetmenliği'mi yapan Yanardağ lideri dâhil organizasyon yapısı tarif edilemeyen “Ergenekon Terör Örgütü”nün basından sorumlu üyesiymiş! Bizi engin hoşgörülü, yüksek seviyede sabırlı tavrı ve beyefendi görünümü ile örgüt adına oyalayarak kullanıyormuş ama bu durumdan yılların gazetecileri ne Ayşenur’un, ne Mustafa’nın, ne Yaşar ne de Haluk Hocaların, ne İdris’in, ne Cevher’in, ne Atilla’nın, ne de yayın yönetmenlerinin haberi varmış!
Mahkeme hepimizin uyanmasına vesile oldu.
Merdan Yanardağ beni, Hürriyet’ten kovulduktan sonra, kurulmakta olan Yurt Gazetesi’ne davet ettiğinde çok şaşırmıştım. Değme “sahibinin sesi” üfürük liberal-demokratlar beni Hürriyet’ten savmak için ne dümbelekler çevirdiler ama sosyalist Merdan bana gazetesinde yer verdi!
Tanıştığımızda anlatmıştı. Tuncay Özkan ile Kanaltürk’te birlikte çalıştığı için 5 yıl önce gözaltına alınmış ve ifade vermişti. 5 yıl boyunca bu insan ne kaçtı, ne delil kararttı. Sadece gazetecilik yaptı ama ceza yemekten kurtulamadığı gibi hakkında “yakalama” emri çıktı!
Mahkeme Yargıtay kararını beklemek yerine bir gazeteciyi daha içeri atmak hevesinde!
Bakalım ne olacak?
***
Neydi Merdan Yanardağ’ın suçları?
1) Kitap yazarak, “Cemaat” hakkında benim bazı görüşlerine katılmadığım olumsuz saptamalarda bulunmuştu. Mahkeme tıpkı Hanefi Avcı’ya yaptığı gibi Merdan Yanardağ’dan da intikam almak istiyor.
Ancak Bediüzzaman Said Nursi öğrencilerinin oluşturduğu Risale-i Nur Forum’a göre:
“İntikam” kelimesinin dilimize geçmiş manası “öç almak” olduğu halde Allah (CC) için kullanıldığında ise ‘dilediğini suçuna denk bir ceza ile cezalandırmak suretiyle adaleti sağlamak’ manasına gelmektedir.”
Bu anlamda Allah’tan başka “gerçek” intikam sahibi yoktur.
İnsanoğlu intikam ile sadece öç alır!
2) Muhalif Yurt Gazetesi’ni çıkarmış, hiç reklam yapmadan, doğru dürüst reklam alamadan muazzam bir başarı ile gazetenin tirajını 70 binlere çıkarmış, Yurt’u ciddi bir muhalefet gazetesi haline getirmiştir.
Yanardağ’a verilen ceza ve yakalama emri Ergenekon Davası kararlarını büyük ölçüde yönlendiren ruh halinin bir özetidir:
1) Senin hakkında iddialarda bulunan herkesten intikam al!
2) Sana ciddi muhalefet yapan herkesi susturmaya çalış!
***
Nitekim Ergenekon Davası'na bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanlığını yaptığı sırada görevden alınan Hâkim Köksal Şengün kararlarla ilgili diyor ki:
“1) Dosyadaki hiçbir sanık hakkında eylemlerle bağlantı kurulmadı.
2) Deliller eşliğinde suçlama getirilmedi.” (odatv-07.08.2013)
Yukarıdaki 2 saptama hukukta “hükmün” temel yol göstericisidir.
Suç i) somut eylemlere bağlanmadan, ii) somut eylemlere de delil getirilmeden “hukuki hüküm” oluşamaz!
Mahkeme büyük ölçüde tek başına delil oluşturamayan i) telefon dinlemelerine ve ii) gizli tanık ifadelerine dayanarak “hüküm” değil, “kanaat” oluşturmuştur.
***
Nitekim İngiliz Times Gazetesi mahkeme kararlarını “Erdoğan’ın düşmanları cezalandırıldı” başlığıyla verdi. Gazete davayı “İslamî eğilimli Türk Hükümeti'nin ülkenin laik tabakasını tasfiye etme girişimi olarak” görüyor.
Öte yanda, Salı günü iddia ettiğim gibi beraber yola çıktıkları “Ergenekon Davası”nda ABD ile RTE bu kararlar yüzünden de kapışacaklar gibi!
Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, Ergenekon Davası’nda verilen cezalar hakkında yorum yapmak için temyiz kararını bekleyeceklerini ve sürecin takipçisi olduklarını” açıklıyor. Ancak hemen devam ediyor:
“1) İstanbul'daki özel mahkeme tarafından açıklanan karar ve cezaların sertliğiyle ilgili medya haberlerini takip ediyoruz.
2) Çok sayıda Türk vatandaşının, dava sürecinin i) uzunluğu, ii) şeffaflık eksikliği, iii) mahkeme kararı ve cezaların verilme şekli bağlamında ciddi kaygılar dile getirdiğini” de (biliyoruz). (Çeşitli gazeteler)
***
Sanırım, RTE’nin Batı’da zaten muazzam irtifa kaybetmiş itibarına bir sille de bu dava kararları vuracak!
0 comments
Write Down Your Responses