PYD’nin özerkliği MİT destekli



Suriye’de PKK’nın yan örgütü PYD, 3 ilde özerklik ilan etti. Son il, Kilis’in karşısına düşen Afrin’de, dün özerk bölge kantonu ilan edildi. Cizire Kantonu, 21 Ocak’ta, Kobani’de de 27 Ocak’ta özerk kanton yönetimi ilan edildi. 

Her üç kantonun dört ay içinde genel seçimlere gidecekleri duyuruldu. Geçen yıl Kasım ayında PYD, Suriye’nin kuzeyinde özerk yönetim için 82 kişilik “Kurucu Meclis” oluşturdu. Bu toplantıda 3 kantondan oluşan bir özerk yönetim oluşturulması planlandı. 3 kanton bölge, Kilis’in karşısına düşen Afrin ve çevresi, Suruç’un karşısındaki Kobani adıyla Aynelarab ve çevresi ile Cizîrê olarak adlandırılan Nusaybin’in karşısında yer alan Kamışlı’dan Haseki’ye kadar uzanan bölgelerden oluşuyor.
PYD’nin iddiası ve gerçekler
Özerklik ilanının iki önemli yanı var. İlki, PYD’nin özerk bölge olarak ilan ettiği yerlerin tümünde hakimiyetinin olmaması. Bölge kaynaklarının verdiği bilgilere göre Suriye’nin kuzeyinde; PYD’nin verdiği isimle Serekaniye, resmi adıyla Resulayn’da tam hakimiyetleri var. Mardin Şenyurt’un karşısında bulunan Dirbesiye’de de aynı şekilde PYD hakim. Derik ve Kobani şehir merkezlerinde hakimiyet ellerinde. Fakat bu şehirlerin hemen çevresinde rejime karşı savaşan diğer gruplar hakim. Bölge kaynakları, Kamışlı’da sadece birkaç caddede PYD’nin varlık gösterdiğini, kentin Suriye rejim güçlerinin elinde olduğunu bildiriyor. Haseki’de ise PYD’nin hiç hakimiyeti yok.
Ancak bu durum, sözkonusu gelişmelerin önemsiz olduğu anlamına gelmiyor. Tam tersine Suriye’ye yönelik emperyalist operasyonun, stratejik hedefleri içinde en önemlisi olan, ülkenin kuzey bölgesinde bir “Kürt koridoru” oluşturulması için bir oldubitti girişimiyle karşı karşıyayız.
MİT ve Dışişleri’yle görüşmeler
Bu gelişmenin ikinci ve daha önemli yönü, bütün bu adımların MİT ve Dışişleri ile istişareler içinde atılması. PYD lideri Salih Müslim Hürriyet’e verdiği demeçte, “2013 Temmuz ayında demokratik özerklik için çalışmaya başladık” diyor. Müslim’in açıkladığı bu tarih, Türkiye’de MİT ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşmeler yaptığı döneme denk geliyor. “Esad yönetimiyle bütün bağlarını kopartma” şartıyla Türkiye’ye davet edilen Müslim, Temmuz ve Ağustos aylarında MİT ve Dışişleri’yle görüşmeler yapmıştı. MİT ve Dışişleri’nin daveti üzerine 24 Temmuz’da Türkiye’ye gelen Salih Müslim, Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la biraraya geldi. 25 Temmuz’da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşen Müslim, Ağustos ayında bir kez daha Türkiye’de görüşmeler yaptı. Ayrıca PYD mensupları birden fazla defa Türkiye’ye gelerek MİT ve Dışişleri’nden muhataplarıyla biraraya geldi.
MİT: Kazanımlarınızı heba etmeyin!
AKP hükümetinin yayın organı Yeni Şafak gazetesi 26 Temmuz 2013’te, Temmuz ayındaki görüşmeyle ilgili haberde şu bilgilere yer verdi: “MİT heyeti Müslim’e, bölgesel paradigmaların değiştiğini anlatarak, ‘Baas rejimi altında yıllarca ezilmiş Kürt kardeşlerimizin kazanımlarını siyasi ihtiraslara heba etmeyin. Suriye halkı olarak geleceğinizi yeniden şekillendirirken yeni çatışma alanları oluşturmak herkesin kaderini kötü etkiler’ mesajı verdi.”
MİT yetkililerinin “yeni çatışma alanları”ndan kastı, o günlerde PYD ile ÖSO ve diğer muhalif güçler arasında şiddetlenen çatışmalardı. Nitekim sonraki süreçte zaman zaman çatışmalar olsa da PYD ile diğer gruplar arasında önce yazılı olarak imzalanan fakat kısa bir süre uygulanabilen ateşkes ve birbirinin alanına müdahale etmeme anlaşması defacto olarak uygulanmaya başladı.
Dışişleri ve MİT: Özerkliğe karşı değiliz
Müslim, Türkiye’deki görüşmelerini anlattığı PKK yayın organı ANF’de, görüştüğü MİT ve Dışişleri yetkililerinin kendisine kurmayı düşündükleri “geçici özerk yönetim”e karşı olmadıklarını söylediklerini açıkladı. Müslim’in bu açıklaması bugüne kadar yalanlanmadı. Müslim görüşmelerini şöyle anlattı: “Rojava’da halkın kendi bölgelerinde denetimi ele geçirmesinin üzerinden bir yıl geçti. Bu tecrübeden anladık ki; artık bir yürütmenin olması gerekiyor. Bütün oluşumların, herkesin yer alabileceği Kürtlerin, Türkmenlerin, Arapların içinde yer alabileceği siyasi bir çözüm buluncaya kadar bir geçici bir yönetim kurulması fikriydi. Bunu anlattık görüşmelerimizde. Türk yetkililer ‘bu sizin hakkınızdır’ dediler.”
MİT-Öcalan görüşmelerinde öncelikli konu
Suriye’nin kuzeyinde Esad yönetiminin hakimiyetini yitirmesi çabası, MİT-Öcalan görüşmelerinin de temel gündemlerinden birisi. Geçen yıl Eylül ayında Selahattin Demirtaş, Öcalan’ın Suriye konusundaki değerlendirmesini de şöyle aktarmıştı: “Suriye’de Özgür Suriye Ordusu şahsında temsil edilen muhalefet de kendi geçici yönetimini oluşturdu. Rojava bölgesindeki halk da kendi geçici yönetimini oluşturuyor. Dolayısıyla bu geçici yönetimlerin Cenevre’de tek bir hükümete dönüşebileceğini, ortaklaşılabileceğini ve bu şekilde de çözüme gidilebileceğini düşünüyor.”

,

0 comments

Write Down Your Responses

Bizler; ABD ve AB’ Ülkelerinde eğitim gören, aynı zamanda ATATÜRK İlke ve İnkılaplarına bağlı, Ülkesini, Vatanını ve Milletini seven, Siyasi Parti olarakta CHP’ye yakın SOL eğilimli Türkiye’li Üniversite öğrencileriyiz. inceayarsiyaset.blogspot.com siz değerli arkadaşlarımızın faydalanması için açılmıştır. Amacımız; Türkiye’de izlenilen siyasetleri özellikle de İktidar partisinin yanlış siyasetlerini yakından takip edip mercek altına alarak siz değerli okuyucularımızla paylaşmaktır.

Powered by Blogger.