Hem vatan haini, hem dış mihrak, hem haddini bilmeyen, hem de nankör



Şahsi kanaatime göre Cansu Çamlıbel (Hürriyet) dış politika konusunda şimdiden Türkiye’nin en iyi gazetecilerinden birisi oldu. Çok kez dile getirdim. Onun Pazartesi günleri yayınladığı “Yüz Yüze” başlıklı söyleşilerinde birçok yeni bilgi ediniyor, yeni perspektifler kazanıyorum.
Çamlıbel bu pazartesi (Hürriyet-27.01.2014) Türkiye’de PKK’nın Suriye kolu olarak tanınan PYD’nin lideri Salih Müslim Muhammed ile yaptığı söyleşiyi yayınladı.
Söyleşide Salih Müslim Türkiye’nin Suriye politikasını yerden yere vuruyor, açıkça söylemiyor ama Recep Tayyip Erdoğan (RTE) ve Ahmet Davutoğlu’nu (AD) halkına yalan bilgi vermek ile itham ediyor.
Müslim’in bazı ağır ithamları Çamlıbel tarafından şu minvalde vurgulanıyor:
 1)(Suriye’ye) Türkiye’den silah gidiyor.
 2)(Bu uğurda) Türkiye Katar’dan aldığı paradan nemalanıyor.
 3)(Suriye’de) Türkiye saray entrikaları çeviriyor.
Bu ağır ithamlardan önemle ikincisi doğru ise RTE ve AD dünyaya bir kez daha rezil olurlar.
                                  ***
Cansu Çamlıbel’in Salih Müslim Muhammed’e sorduğu ve aldığı bazı cevaplar özetle şöyle:
-Rojava’da Kürtlerin kurduğu YPG güçleriyle çatışanlar kim? 
-Bunlar değişiyor. Daha önce biliyorsunuz rejim güçleri vardı. 2012 Temmuzunda biz rejim güçlerini tamamen dışarı çıkardık… Sonra 2012’nin Ekim ayında Serekaniye saldırısı başladı. Saldıranların hepsi Türkiye’den geldi. 
                                  ***
-Kim bu saldıranlar peki. El Nusra mı IŞİD mı? 
-Başta Cebetül Nusra’ydı. Sonra bunlar ABD tarafından terör listesine konuldu. Şimdi Ahrar Al Şam çıktı. Bunların hepsi aynı şey, hepsi Selefi ama başka örgütler. Türkiye bu sefer Ahrar Al Şam’ı desteklemeye başladı, bunlar Özgür Suriye Ordusu diye...
                                  ***
-Muhalefetin iddia ettiği gibi son haftalarda Suriye’ye geçmek üzereyken durdurulan Türk TIR’larının içinde gerçekten silah mı var?
-İki çeşit silahtan bahsedebiliriz. Şimdiye kadar Türkiye silah yolu oldu. Mesela Katar’ın gönderdiği silahlar Türkiye üzerinden geliyor. Bir de Türkiye’nin kendisinin gönderdiği silahlar var.
-Eğer varsa, bunlar kime gidiyor? 
-Türkiye, Özgür Suriye Ordusu’na gönderdiğini düşünüyor.
-Yok öyle değil. Hükümet o TIR’larla Suriye’deki Türkmenlere insani yardım gönderdiğini söylüyor.
-(Gülüyor) E, Türkmenler bizimle, YPG’nin içinde yer alıyorlar. Bunlara bir şey gelmiş değil. Geçenlerde bazıları, ‘Biz kandırıldık’ dediler.
-Velev ki hükümetin dediği gibi insani yardım vardı o TIR’ların içinde. Sadece Türkmenlere gitmesi tuhaf değil mi, eğer bütün bu gruplar birlikte yaşıyorsa?
-Tuhaf bir söylemdir gerçekten. Sanıyorum Türk kamuoyunu kandırıp, sempati kazanmak için söylediler. Milli davamız, şudur budur. E, Kürtler de senin milli davan olsun, niye olmasın ki? Ki biz zaten Türkmenlerle beraberiz.
                                  ***
-Türkiye savaşın bir parçası mı? 
-Tabii, ister istemez böyledir. Kendi askerleriyle gitmiyor ama bu gruplar oradan geliyor. Yollarını açıyor, silahlarını veriyor. Katar, ‘Suriye için 3 milyar dolar gönderdim’ diyor. Türkiye bundan ne kadar faydalanmıştır? En azından silah satışından ne kadar almıştır? Türkiye’nin 8 yıl süren İran-Irak savaşı sırasında iki tarafa da ne kadar silah sattığı biliniyor. Belki de Türkiye o dönemde ekonomik krizden çıkışını o savaşa borçlu.
-Başbakan geçen hafta Brüksel’e giderken yaptığı açıklamalar sırasında, ‘Biz orada El Nusra ile PYD ile mücadele ediyoruz’ dedi. Aynı kategoride saydı.
-Kendini korumak için bir dolu sorunlu söyleme başvuruyor. Mesela bir de ‘El Kaide’yi rejim yarattı’ diyor. Bu adamlar (El Kaide) kendileri Türkiye’den geldiklerini, orada eğitim aldıklarını söylüyor.
-Nerede eğitim görüyorlarmış?
-Sanırım Bolu Dağları tarafında. Bir de bu Sarıkamış kampları falan var. Bunu oradan gelip savaşanlar söylüyor, ben söylemiyorum.
-PKK’nın kardeş örgütüyseniz, PKK’nın lideriyle barışı konuşan bir devlet size niye şüpheli baksın? 
 -Biz de bunu anlamıyoruz. (İki kez yaptığı resmi Türkiye ziyaretini kasıt ederek) Görüşmede bize böyle bakmadıklarını söylediler. Kardeş gibi bakıyoruz dediler. Kardeş gibi güven vermeseler yoksa ben niye oraya gideceğim?
                                  ***
Ben de RTE, AD, ayrıca Hükümet ve AKP içindeki çanak yalayıcılarına sesleniyorum:
Hem vatan haini, hem dış mihrak, hem haddini bilmeyen, hem de nankör Salih Müslim Muhammed acele PYD’nin liderliği görevinden alınmalı, güzel havalar nedeni ile 1946 yılında istifa ettiği ve halen kadrosu münhal bulunan Orhan Veli’nin “Evkaftaki memuriyetine” sürülmelidir. (Bkz: “Güzel Havalar” şiiri)
Dr. Cüneyt Ülsever/Yurt   

         http://www.odatv.com/n.php?n=hem-vatan-haini-hem-dis-mihrak-hem-haddini-bilmeyen-hem-de-nankor-2801141200

,

0 comments

Write Down Your Responses

Bizler; ABD ve AB’ Ülkelerinde eğitim gören, aynı zamanda ATATÜRK İlke ve İnkılaplarına bağlı, Ülkesini, Vatanını ve Milletini seven, Siyasi Parti olarakta CHP’ye yakın SOL eğilimli Türkiye’li Üniversite öğrencileriyiz. inceayarsiyaset.blogspot.com siz değerli arkadaşlarımızın faydalanması için açılmıştır. Amacımız; Türkiye’de izlenilen siyasetleri özellikle de İktidar partisinin yanlış siyasetlerini yakından takip edip mercek altına alarak siz değerli okuyucularımızla paylaşmaktır.

Powered by Blogger.