Yeni zamlar ve iflaslar geliyor! Döviz krizi kapıda İşsizlik artar
Türk lirasının değerinin dolar ve
avro karşısında hızla erimesi, yeni zamları ve şirketlerin borçluluğu
nedeniyle iflas tehlikesini gündeme getirdi
Türkiye ekonomisini sıcak paraya mahkum
eden AKP hükümetinin uyguladığı politikalar iflas noktasına geldi.
Bugüne kadar ekonomiyi sıcak para ile idare eden Hükümet sıcak para
girişinin azalmasıyla birlikte sıkıntıya girdi. Türk lirası özellikle
dolar ve avro karşısında hızla değer kaybederken, ortaya çıkan bu durum
iş dünyasında da kırılmaları beraberinde getirdi.
Ekonomistler, son bir yılda Türk
lirasının dolar ve avro karşısındaki değer kaybının ciddi boyutlara
ulaştığını kaydederek, “Bu durum enflasyonu arttırır. Bu da durgunluğa
neden olur. Daha büyük işsizlik anlamına gelir. Tetikleme olumsuz
sonuçları olur” görüşünü savundular.
Dövizdeki artış nedeniyle otomotiv
sektöründe de satışların yavaşladığına dikkat çeken ekonomistler, bu
durumun devam edeceği uyarısı yaptılar. Renault Mais Genel Müdürü
İbrahim Aybar da yaptığı açıklamada satışlarda durgunluk olduğunu
doğrulayarak, Ocak ayında satışların beklenenin çok altında kaldığını
bildirdi.
Zamları, yeni zamlar izleyecek
Türkiye’de üretimin ithalata bağımlı hale
geldiğini vurgulayan ekonomistler, dövizin artmasıyla birlikte
maliyetlerin de yükseldiğini ifade ettiler.
Ekonomistler, önümüzdeki dönemdeki
öngörülerini şöyle sıraladılar: “Önümüzdeki günlerde doğalgaz, elektrik,
... gibi üretimde temel girdilere zam kaçınılmaz olacak. Bu zamları
diğer zamlar izleyecek. Başta inşaat olmak üzere, gıda, tekstil,
otomotiv, ...hepsi zamlanacak. Halkın zaten alım gücü kalmadı. Herkes
borçlu. Şimdi dövizde yaşanan bu gelişmelerden sonra sıkıntı daha da
büyüyecek ve durgunluk kaçınılmaz olacak. Bunun sonucunda da iflaslar
başlayacak. Şu anda zaten sıkıntı başladı. Birçok firma gerçek değerinin
altında el değiştiriyor. Bu durum hızlanacak. İşçi çıkarmalar gündeme
gelecek.”
‘Hükümetin kuru denetleme şansı yok’
Gazi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman, doların yükselişinin etkilerini
Aydınlık’a değerlendirdi.
Konukman, kurdaki artışların FED’den
Bernank’nin “Tahvil alımlarını ABD ekonomisi iyileşirse peyder peyder
azaltacağız daha sonrada tümüyle kaldıracağız” yönündeki açıklamalarıyla
iyice hızlandığını hatırlattı.
Konukman, “Zaten o laf yetti. Gezi
olaylarında da politik risk yönetilemedi. İkisi birlikte doları
fırlattı. Ardından Aralık ayında dolar, aylık tahvil alımını azaltmıştı
ve 85’ten 75’e indi. 10 milyar dolar azaltmış oldu. İlerde de makro
verileri iyileştikçe azaltacak” dedi.
‘Sıcak para azalacak’
ABD ekonomisi için iki tane kriter
olduğunu belirten Konukman, “Bir tanesi işsizlik, ikincisi de enflasyon.
ABD kararlı görünüyor. Önümüzdeki dönemde parayı kısacaklar. Tabi bu da
bizim sıcak para girişini azaltıyor. Sıcak para girişi azalınca da
sıcak paraya dayalı büyüme çok ciddi biçimde sekteye uğrayabilir” diye
konuştu.
‘Hükümet politik riskleri yönetemez hale geldi’
Hükümetin bu kuru her hangi bir şekilde
denetleyebilme şansı olmadığını savunan Konukman, şöyle devam etti:
“Merkez bankası da polisin TOMA’sı gibi rezervle dolu. Döviz
artışlarında döviz piyasaya sürüyor ve bunu azaltmaya çalışıyor.
Hatırlarsanız Mayıs’ta daha çok döviz satışı vardı. Ama kuruş
oynatabildi. Dolayısıyla Merkez Bankası çok etkili olamadı. Zaten o da
buna eskisi kadar başvurmuyor.
Burada başvuracağı şey faiz oranı. Faiz
yükseltmesi gerekir. Ancak bu seferde büyüme hedefleriniz sil baştan
değişir. Çünkü yatırımlar faizden olumsuz etkilenir. Birde seçim
atmosferi var. Siyasi iktidar buna yanaşmıyor. Kurdaki patlama 17
Aralık’a bağlanamaz. Bu süreç çok önceden başladı. 17 Aralık’ta da
Gezi’de olduğu gibi politik riskleri yönetemez hale geldi. Dolayısıyla
hükümetin bu kuru herhangi bir şekilde denetleyebilme şansı bulunmuyor.
Faiz silahı dışında.”
0 comments
Write Down Your Responses