Sayın Başbakan son sözüm size
Biz, yolsuzlukları bitirin…
Hırsızlıkları, rüşveti bitirin..
Soyguncuları, vurguncuları, rüşvetçileri içeriye kapatın, dedik.
Siz,
Gazetecilere Emniyet Müdürlüğü binasına girişi kapattınız.
+++
İki de bir hangi konu geçerse geçsin, ortaya fırlayıp bağırıyorsunuz:
-Yedirmeyiz… Yedirmeyiz…
Neden söz ediyorsunuz anlamak mümkün değil ama asıl o sloganı atacak olan halk olmalı, hem de avazı çıkıncaya kadar bağırmalı:
-Doymadınız mı daha? Yedirmeyiz dediniz, hapur hupur yediniz. Hala daha bağırıyorsunuz, yedirmeyiz, yedirmeyiz diye…
+++
Biz gazeteciyiz…
Ne iftiradan yana oluruz, ne bedduadan yana.
Gerçekleri yazmaya, doğruları haykırmaya gayret ediyoruz.
Şimdi sormak ve üzerinde durmak gerekir:
- Kilolarca Euro, dolar, evlerine, inine girmek istediğiniz insanlar tarafından mı taşınmıştır ki, “İninize gireceğiz… İninize gireceğiz” diye bağırıyorsunuz.
Yine soralım:
- Paralel devlet istemiyorsunuz, haklısınız. Ancak 12 yıldır beraber yürüdük biz bu yollarda şarkısını avaz avaz söylerken mutlu değil miydiniz?
Bu konuyu şu cümle ile noktalayalım:
- Polis teşkilatı yolsuzluğu ortaya çıkarınca, hırsızları yakalayınca mı paralel devlet ortaya pırt diye çıkıverdi? Öncesinde hiç uyanmadınız mı? Yoksa paralel paralel yaşayıp birbirinizi idare edip gidiyor muydunuz?
Belki kızacaksınız ama şu soruyu da sormadan edemiyorum:
- Bu paralel dedikleriniz olmasaydı. İçişleri Bakanı’nın mahdumunun evine hangi polis girip kasa sayımı yapabilirdi? Para demiyorum yanlış anlamayın çok sayıda var olan kasalardan söz ediyorum.
KAPATTIKÇA ERİYORSUNUZ
Sayın Başbakan son sözüm size…
Diyeceksiniz ki, sen de kimsin bana söz söyleyecek? Hiç önemli değil ben Türkiye Cumhuriyeti’nin bir yurttaşıyım ve öyle kalacağım. Sözümü söyleyeyim, ister dinleyin ister bildiğinizi okumayı sürdürün:
-Size yakışan; yolsuzluk, hırsızlık yapanın kulağından tutup kabinenin önüne koymaktır.
- Size yakışan gazetecilerle uğraşmak değil, gazetecilerin desteğini de isteyerek Türkiye’yi hırsızlıklardan, yolsuzluklardan, rüşvet çetelerinden arındırmaya yönelik çalışma yürütmektir.
- Bu ülkeyi öfkeyle yönetmek, intikamla çığırından çıkartmak yerine aklıselim davranarak rayına oturtmak sizin tarihi sorumluluğunuzdadır.
- Gazetecilerle uğraşmaktan vazgeçin, yolsuzlukları bitirmekle uğraşın…
- Bende söylemesi, özgürlükleri kıstıkça, olayları kapatmaya çalıştıkça eriyorsunuz.
Atilla Sertel
http://www.odatv.com/n.php?n=sayin-basbakan-son-sozum-size-2512131200
Hırsızlıkları, rüşveti bitirin..
Soyguncuları, vurguncuları, rüşvetçileri içeriye kapatın, dedik.
Siz,
Gazetecilere Emniyet Müdürlüğü binasına girişi kapattınız.
+++
İki de bir hangi konu geçerse geçsin, ortaya fırlayıp bağırıyorsunuz:
-Yedirmeyiz… Yedirmeyiz…
Neden söz ediyorsunuz anlamak mümkün değil ama asıl o sloganı atacak olan halk olmalı, hem de avazı çıkıncaya kadar bağırmalı:
-Doymadınız mı daha? Yedirmeyiz dediniz, hapur hupur yediniz. Hala daha bağırıyorsunuz, yedirmeyiz, yedirmeyiz diye…
+++
Biz gazeteciyiz…
Ne iftiradan yana oluruz, ne bedduadan yana.
Gerçekleri yazmaya, doğruları haykırmaya gayret ediyoruz.
Şimdi sormak ve üzerinde durmak gerekir:
- Kilolarca Euro, dolar, evlerine, inine girmek istediğiniz insanlar tarafından mı taşınmıştır ki, “İninize gireceğiz… İninize gireceğiz” diye bağırıyorsunuz.
Yine soralım:
- Paralel devlet istemiyorsunuz, haklısınız. Ancak 12 yıldır beraber yürüdük biz bu yollarda şarkısını avaz avaz söylerken mutlu değil miydiniz?
Bu konuyu şu cümle ile noktalayalım:
- Polis teşkilatı yolsuzluğu ortaya çıkarınca, hırsızları yakalayınca mı paralel devlet ortaya pırt diye çıkıverdi? Öncesinde hiç uyanmadınız mı? Yoksa paralel paralel yaşayıp birbirinizi idare edip gidiyor muydunuz?
Belki kızacaksınız ama şu soruyu da sormadan edemiyorum:
- Bu paralel dedikleriniz olmasaydı. İçişleri Bakanı’nın mahdumunun evine hangi polis girip kasa sayımı yapabilirdi? Para demiyorum yanlış anlamayın çok sayıda var olan kasalardan söz ediyorum.
KAPATTIKÇA ERİYORSUNUZ
Sayın Başbakan son sözüm size…
Diyeceksiniz ki, sen de kimsin bana söz söyleyecek? Hiç önemli değil ben Türkiye Cumhuriyeti’nin bir yurttaşıyım ve öyle kalacağım. Sözümü söyleyeyim, ister dinleyin ister bildiğinizi okumayı sürdürün:
-Size yakışan; yolsuzluk, hırsızlık yapanın kulağından tutup kabinenin önüne koymaktır.
- Size yakışan gazetecilerle uğraşmak değil, gazetecilerin desteğini de isteyerek Türkiye’yi hırsızlıklardan, yolsuzluklardan, rüşvet çetelerinden arındırmaya yönelik çalışma yürütmektir.
- Bu ülkeyi öfkeyle yönetmek, intikamla çığırından çıkartmak yerine aklıselim davranarak rayına oturtmak sizin tarihi sorumluluğunuzdadır.
- Gazetecilerle uğraşmaktan vazgeçin, yolsuzlukları bitirmekle uğraşın…
- Bende söylemesi, özgürlükleri kıstıkça, olayları kapatmaya çalıştıkça eriyorsunuz.
Atilla Sertel
http://www.odatv.com/n.php?n=sayin-basbakan-son-sozum-size-2512131200
0 comments
Write Down Your Responses