Erdoğan'ın villa konuşmaları silinecek!
Yargı paketinde telefon dinlemelerine ilişkin
düzenleme yasalaşırsa şüpheli işadamlarıyla dinlemeye takılan
Başbakan'ın villa konuşmaları silinecek.
ANKARA- Hükümetin 17 Aralık operasyonundan sonra çıkardığı Adli Kolluk
Yönetmeliği'ne dava açarak yürütmesini durduran Ankara Barosu Başkanı
Sema Aksoy, hazırlanan yargı paketinde adli kolluğu bu kez yasayla
valiye bağlayan düzenleme hazırlığına tepki gösterdi.
Bu durumun anayasaya aykırı olduğunu belirten Aksoy, "Bu düzenleme ile doğrudan yargı erkine yürütmenin müdahalesi söz konusu olacaktır. Ve kuvvetler ayrılığı ilkesi ile yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşecektir" dedi. Öte yandan telefon dinlemelerde "telefon dinleme dosyasına sadece hakkında dinleme kararı olan kişinin konuşmalarının girmesinin" planlanması hayata geçerse, 25 Aralık soruşturmasında şüpheli işadamlarıyla dinlemeye takılan Başbakan Tayyip Erdoğan'ın villa konuşmaları silinecek.
AKP iktidarının yargıda ve Emniyet'te cemaatle girdiği güç mücadelesine paralel olarak hazırladığı yargı paketinde yer alan iki düzenleme tartışma yarattı. Bunlardan ilki, "Telefon dinleme dosyasına sadece hakkında dinleme kararı olan kişinin konuşmalarının girmesi ve konuştuğu diğer kişilerin konuşmalarının dosyada yer almayacağı" hükmü oldu.
Diğer tepki çeken adımı ise Başbakan Erdoğan, İran dönüşünde açıkladı. Adli kollukla ilgili valiye yetki vereceklerini dile getiren Erdoğan, "Savcı kalkıp da rastgele birkaç tane polisi, komiseri çağırıp, 'gelin bakayım şuraya baskını yapın' diyemeyecek. Birinci derece valiler yetkili olacak. Valiler, vali yardımcılarından bir tanesini adli kolluk konularıyla ilgili görevlendirecek. Ve onlar da Emniyet müdürüyle bu konuda hemen görüşecek. Emniyet müdürünün altında herhangi bir kişiyle bu tür adli kolluk süreci adımı atılamayacak" dedi.
BARO'DAN TEPKİ GELDİ
AKP, operasyonlarda adli kolluğun valiyi haberdar etme planını yönetmelikle düzenlemiş ancak Ankara Barosu'nun açtığı dava ile bu durumun yürütmesi durdurulmuştu. Davayı açan Ankara Barosu'nun başkanı Sema Aksoy, hükümetin adli kolluğun yönetimini valiye bırakma planını bu kez yasayla yapmasına tepki gösterirken şöyle konuştu:
"21 Aralık'ta çıkarılan ve Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan Adli Kolluk Yönetmeliği'nde, adli kolluğun soruşturmalara ilişkin görevlerini yaparken idari amirlere bağlanması söz konusuydu. Adli kolluğun, soruşturmalara ilişkin görevlerini yaparken idari amirlere bağlı olmaması ve Cumhuriyet savcısına bilgi verip, Cumhuriyet savcısının emir ve talimatları doğrultusunda hareket etmesi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir gereğidir. Anayasamızda ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda soruşturmaların gizliliğinin esas olması ve soruşturma ve kovuşturma sırasında hâkim ve savcılara hiç kimsenin, hiçbir makamın emir ve talimat veremeyeceği açıkça hüküm altına alınmıştır. İdari amirlere veya yürütmeye yetki tanınacak bir soruşturma sürecinde, doğrudan yargı erkine yürütmenin müdahalesi söz konusu olacak ve kuvvetler ayrılığı ilkesi ile yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşecektir. Böyle bir düzenleme olduğu takdirde anayasaya ve evrensel kurallara ve değerlere aykırı olacağı da apaçık ortadadır." (Cumhuriyet)
Bu durumun anayasaya aykırı olduğunu belirten Aksoy, "Bu düzenleme ile doğrudan yargı erkine yürütmenin müdahalesi söz konusu olacaktır. Ve kuvvetler ayrılığı ilkesi ile yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşecektir" dedi. Öte yandan telefon dinlemelerde "telefon dinleme dosyasına sadece hakkında dinleme kararı olan kişinin konuşmalarının girmesinin" planlanması hayata geçerse, 25 Aralık soruşturmasında şüpheli işadamlarıyla dinlemeye takılan Başbakan Tayyip Erdoğan'ın villa konuşmaları silinecek.
AKP iktidarının yargıda ve Emniyet'te cemaatle girdiği güç mücadelesine paralel olarak hazırladığı yargı paketinde yer alan iki düzenleme tartışma yarattı. Bunlardan ilki, "Telefon dinleme dosyasına sadece hakkında dinleme kararı olan kişinin konuşmalarının girmesi ve konuştuğu diğer kişilerin konuşmalarının dosyada yer almayacağı" hükmü oldu.
Diğer tepki çeken adımı ise Başbakan Erdoğan, İran dönüşünde açıkladı. Adli kollukla ilgili valiye yetki vereceklerini dile getiren Erdoğan, "Savcı kalkıp da rastgele birkaç tane polisi, komiseri çağırıp, 'gelin bakayım şuraya baskını yapın' diyemeyecek. Birinci derece valiler yetkili olacak. Valiler, vali yardımcılarından bir tanesini adli kolluk konularıyla ilgili görevlendirecek. Ve onlar da Emniyet müdürüyle bu konuda hemen görüşecek. Emniyet müdürünün altında herhangi bir kişiyle bu tür adli kolluk süreci adımı atılamayacak" dedi.
BARO'DAN TEPKİ GELDİ
AKP, operasyonlarda adli kolluğun valiyi haberdar etme planını yönetmelikle düzenlemiş ancak Ankara Barosu'nun açtığı dava ile bu durumun yürütmesi durdurulmuştu. Davayı açan Ankara Barosu'nun başkanı Sema Aksoy, hükümetin adli kolluğun yönetimini valiye bırakma planını bu kez yasayla yapmasına tepki gösterirken şöyle konuştu:
"21 Aralık'ta çıkarılan ve Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan Adli Kolluk Yönetmeliği'nde, adli kolluğun soruşturmalara ilişkin görevlerini yaparken idari amirlere bağlanması söz konusuydu. Adli kolluğun, soruşturmalara ilişkin görevlerini yaparken idari amirlere bağlı olmaması ve Cumhuriyet savcısına bilgi verip, Cumhuriyet savcısının emir ve talimatları doğrultusunda hareket etmesi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir gereğidir. Anayasamızda ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda soruşturmaların gizliliğinin esas olması ve soruşturma ve kovuşturma sırasında hâkim ve savcılara hiç kimsenin, hiçbir makamın emir ve talimat veremeyeceği açıkça hüküm altına alınmıştır. İdari amirlere veya yürütmeye yetki tanınacak bir soruşturma sürecinde, doğrudan yargı erkine yürütmenin müdahalesi söz konusu olacak ve kuvvetler ayrılığı ilkesi ile yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşecektir. Böyle bir düzenleme olduğu takdirde anayasaya ve evrensel kurallara ve değerlere aykırı olacağı da apaçık ortadadır." (Cumhuriyet)
0 comments
Write Down Your Responses