'Ya yurtdışına kaç ya da istifa et'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında iddia edilen ses kayıtlarıını dinleterek "Hırsızdan Başbakan olmaz" dedi. Kılıçdaroğlu, ses kayıtlarının montaj olduğu yönündeki iddialara "Ağrı Dağı ne kadar gerçeksebu kayıtlar da o kadar gerçek" karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu'nın "hükümet meşruiyetini yitirmiştir" dedi ve ekledi: "Ya yurtdışına kaç helikopteri al, ya da Başbakanlıktan istifa et.",


 ANKARA- Kılıçdaroğlu konuşmasında hükümetini meşruiyetini yitirdiğini söyledi.  

İddia edilen ses kayıtlarının "montaj değil" diyen Kılıçdaroğlu, "Başçalan halkını hiç düşünmedi; onu anladık, ama bir baba çocuklarını nasıl kendi hırsızlıklarına ortak eder, aklım almıyor" dedi.

"Bugün yeni bir gün. TC tarihinde de yeni bir gün" diyen Kılıçdaroğlu,  "İzin verirseniz Anayasanın birkaç maddesine değinmek isterim. Birinci madde Türkiye Devleti bir cumhuriyettir. Ve önemli bir madde; Kanun önünde eşitlik. Anayasa der ki hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz Seçimle bir iktidar gelir. Devlet olmaz, devleti yönetir. Başbakan’ın görevi, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüksek hak ve menfaatlerini gözetmek. Genel ahlakı ve kamu düzenini muhafaza etmek. Ahlak kavramı Başbakan’ın görevleri arasına girmiş durumdadır. Kendisi topluma örnek olacak" dedi.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

17 ARALIK’TA 2 ÖNEMLİ OLAY OLDU
Yasalar böyle diyor ama gerçek nedir? 17 Aralık 2013’te 2 önemli olay oldu. Birinci olay genç bir çocuk Salih Yiğit Tekin TBMM önünde ‘açım’ diye kendini yaktı ve 10 gün sonra öldü. Hangimiz hatırlıyoruz.

İkinci olayı artık bütün dünya biliyor. Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu. Bilmek istemeyen bir kişi var. Onun da artık cilaları ağır ağır dökülüyor. Utanmıyor da zaten. Farklı bir insan. İnsanlar utanırlar. Ama bunda öyle bir kavramın olmadığını görüyoruz.

Adı yolsuzluğa bulaşan 4 bakan hemen sonrasında bütün programlarını iptal edip Ankara’da kaldılar. Neden? Çünkü müdahale etmeleri gerekiyordu. Kamuoyu baskısı ile 4 bakan istifa etmek zorunda kaldı.

ERDOĞAN BAYRAKTAR, ONU SUÇLADI
Biri Başbakan'ı çok açık bir biçimde suçladı: ''İstifa ediniz ve beni rahatlatacak deklarasyon yayınlayınız şeklinde tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum. İmar planlarının büyük bölümü Başbakan'ın talimatıyla yapıldı. Başbakan'ın da istifa etmesi gerekir'' Bunu söyleyen Erdoğan Bayraktar.
İlk defa bir bakan istifa ederken yolsuzlukların asıl kaynağının Başbakan olduğunu TV'de ifade etti.

OPERASYONU KENDİSİ YAPTI
Başbakan 'Oğlum Bilal'in üzerinden bana ulaşmaya çalışıyorlar' dedi. O zaman toplum bunu kavrayamadı. Bugün o tablo çok daha net önümüzde duruyor. Savcıları ve polisleri değiştirdiler. Emniyet müdürlerini de yıldırım hızıyla değiştirdiler. Başbakan Aksaray Valisi'ni özel uçağıyla getirtti. İçişleri Bakanı yok ortada. Operasyonu yapan Başbakan.

SARRAF 4 BAKANI TESLİM ALMIŞ
4 Bakanı teslim alan bir Rıza Sarraf. O kadar teslim almış ki 4 bakanı. İçişleri Bakanı, Sarraf'a telefonda 'Sana bir şey olursa ben önüne yatarım' diyebilecek kadar kendini satmış bir adam.
Biz şunu bekledik. Başbakan çıkacak TV'ye 'Yolsuzluğun üzerine sonuna kadar gideceğim' diyecekti. O zaman biz de 'Helal olsun. Böyle olur Başbakan' diyecektik. Ama tam tersini yaptı.
Ve ilk iş talimat verdi: Yargı kararlarını uygulamayın diye
Adalet Bakanı Müsteşarı savcıya telefon açıyor. Biz bunu açıkladık. Tutanağı açıkladık. Sonra öğrendik ki sadece müsteşar değil Adalet Bakanı da telefon etmiş.

ŞİMDİ ÖNEMLİ BİR ADIM ATILIYOR
Bunlar yetti mi? Fezlekeleri geldi. Fezlekeler bekledi sonra iade edildi. Adalet Bakanı'nın fezlekesi TBMM Başkanlığı'ndan geri iade edildi. Adalet Bakanı'nın fezlekesinin nereye gideceği belli olmadı. Bakanların yolsuzluk fezlekeleri siyasi iktidar tarafından hasır altı ediliyor. Değiştirdikleri savcıları bir kez daha değiştirdiler. Bu da ilk kez oluyor. Apar topar adli kolluk yönetmeliğini değiştirdiler. Önce haber vereceksin, sonra arama yapacaksın dediler. Ve Danıştay bu yönetmeliği iptal etti.

Şimdi önemli bir adım daha atıyorlar. Yasal yollarla elde edilmiş delilleri yasalarla yok etmek istiyorlar

"TUZLUKLARIN VERDİĞİ KANUN TEKLİFLERİ"
Bunun için bir yargı paketi getirdiler. HSYK, MİT ve İnternet yasasını getirdiler.
Bunların hiçbiri Bakanlar kurulunda görüşülen yasa tasarıları değil
Sayın Başbakan'ın tuzluk diye tanımladığı kendi vekillerinin verdiği kanun teklifleri

ÇÜNKÜ ZAMANLARI YOK
Neden? Çünkü zamanları yok. Zamana karşı yarışıyorlar
Bunlar Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu kapatmak için yapılıyor.
Yolsuzluğun boyutu o kadar büyük ki bunu örtecek bez yok
Bunların bir bakanı var Babacan demiş ki ''Biz de olanı yabancılar anlamakta zorluk çekiyor'' demiş
Onlar ahlaklı adamlar. Yolsuzluk oldu mu istifa eder.
Topluma, inanca saygısı var. Senin gibi saygısız değil ki bunlar

BEN BAŞÇALAN DEMİŞTİM
Bunlar olduğunda Erdoğan için özel bir deyim kullanmıştım Başçalan diye. Ama artık bugün anladık ki kendisi Başçalan
Dün internete düşen ses kayıtları tüm gerçeği ortaya koyuyor."

HÜKÜMET DEVLETİ SOYUYOR
Kılıçdaroğlu, iddia edilen ses kayıtlarını dinletmesinin ardından konuşmasına devam etti. Kılıçdaroğlu, "Bir hükümet devleti soyuyor" dedi.

HAYATIMIN EN ÜZÜNTÜLÜ GÜNÜ
Hayatımın en üzüntülü gününü yaşıyorum. Allah kimsenin başına böyle bir şey vermesin.

MECLİS TV YAYINI KESTİ
Meclis TV dahil bazı kanalların bu görüntüleri kestikleri söyleniyor.
Milletin vicdanına sesleniyorum. Çocuğunuz işsizse kendinize sorun, geçinemiyorsanız kendinize sorun. Bu yolsuzluğun üstü kapatılamaz. İlk defa dünyada bir hükümet devleti soymaya kalkıyor
Başçalan diyorum. Bilinçli söylüyorum.

TAPELERİ OKUDU
Operasyonun yapıldığı sabah 08.02’de Başbakan oğlunu arıyor. ‘Oğlum senin evinde ne var ne yok, bunları çıkar’ diyor. O da anlayamıyor. Sonra cevap veriyor, ‘Bende ne olabilir ki baba. Paran var kasada’. Sıfırlayın dedikten sonra aynı gün 11.17’de tüm aile bir arada parayı nasıl sıfırlayacak arayışı içinde. Ama Erdoğan rahat etmiyor bir daha soruyor ‘Parayı tammaiyle sıfırlamakta fayda var’ diyor. Bilal ‘sıfırlayacağız’ diyor. Aynı gün 15.39’da Başbakan bir daha soruyor ‘Halloldu mu?’. Bilal de ‘Karanlık olunca çıkaracağız’ diyor. Aynı gece Bilal ‘Büyül ölçüde şey yaptık’ diyor. Bilal ’30 milyon avro gibi bir miktar daha var’ diyor. Henüz sıfırlayamamışlar. Ertesi gün 10.58’de yine soruyor baba ‘Tamamen sıfırlandı mı?’ Hala para var. Samandıra’nın parası var. Erdoğan uyarıyor ‘açık konuşma’ diye. Bunları söyleyen bu ülkede Başbakanlık koltuğuna oturan birisi. Beni üzen de bu

O SAVCIYA SESLENİYORUM: O ÖĞRENCİYE HİÇBİR ŞEY YAPAMAZSIN
Üzüldüğüm oğlu. Oğlunu hırsızlığa ortak etti. Nasıl bir babasın sen. Manisa’da bir gencin çantasından ‘hırsız var’ diye bez çıkıyor. Savcı ne diyor ‘Başbakan’a hırsız diyorsun’ Savcıya sesleniyorum artık Erdoğan’ın hırsızlığı devlet sırrı kapsamından çıktı. Artık o öğrenciye hiçbir şey yapamazsın

BUNLAR YALAN DEMİYOR, MONTAJ DİYOR
Erdoğan ‘hırsızlık babadan evlada geçer’ diyordu.  Bugünü anlatıyor. Bugün diyor ki ‘Bunlar montaj’ Benim ya da Bilal’in sesi değil demiyor. Bugün bir itirafta daha bulundu. Kriptolu telefonu dinliyorlar diyor. Bu nedir? Bu konuşmaların doğru olduğunu gösterir.

3-4 KANALDAN DOĞRULATTIK
Biz 3-4 kanaldan check ettik. Konuşmalar gerçek. Ağrı Dağı ne kadar gerçekse bu konuşma da o kadar gerçek.
Daha arkası gelecek bunların öyle söyleniyor. Nasıl milletin yüzüne bakıyorsun. Ar damarı yok mu?

Wikileaks belgesinde ne diyordu 2004’de ‘AKP yolsuzlukların kökünü kazıyacağım diye iktidara geldi. Erdoğan’ın İsviçre bankalarında 8 ayrı hesabı var.’ Erdoğan ’Bunu yapanlardan hesap soracağım. Bu diplomatlar hakkında bütün yargı içinde arkadaşlarım çalışmalarını yapıyor’ diyor. Bunu d a2004’te söyledi. Dava açtı mı? Açmadı.

İSVİÇRE BANKALARINDA HESABI VAR MI?
İsviçre bankalarında hesabı var diye önceki genel başkanımız Baykal hakkında da iddiada bulunmuştu. Ama o namuslu bir balkan gibi başvurusunu yaptı ve ‘Var mı hesabı yok mu bulun’ dedi. Ve resmi yazıyı aldı. İsviçre bankalarında hesabı yok. Erdoğan başvuru yaptı mı? Yapmadı

OĞLUN ‘HALA EVDE 30 MİLYON EURO’ VAR DİYOR
Sen önce hesabını ver. Senin evinde oğlunun ifadesiyle 30 milyon Euro’luk miktar var. Dağıta dağıta bitiremiyorsunuz. Ahlak yok mu sende

BU HÜKÜMETİN MEŞRUİYETİ BİTTİ
Artık ona Başbakan diyemeyiz. Bu hükümetin meşruiyeti bitmiştir.
Yalancıdan ve hırsızdan başbakan olmaz
Hollywood filmlerini çeken yönetmenlerin bile aklına gelmemiştir. Ama bunlar film olacak. Böyle bir hırsızlık kimsenin aklına gelmez
Hala kriptolu telefonu dinlemişler diyor

SES MÜHENDİSLERİNE SORDUK, ‘GERÇEK’ DEDİLER
Ses mühendislerine sorduk. ‘Tamamı gerçek’ dediler

ERDOĞAN’A ÇAĞRI YAPIYORUM: TİB KAYITLARI YAYINLANSIN
Erdoğan’a çağrı yapıyorum. TİB kayıtlarında hangi saatte kim kiminle konuştu yayınlayın. Devletin kayıtlarını yayınla.
Kripto ile ilgili tüm bilgiler TİB’de var
Onları yayınlayabilir mi? Yayınlayamaz. Hırsızdan başbakan olmaz çünkü

MEDYA PATRONLARINA: KORKMAYIN
Medya patronlarına söylüyorum, korkmayın. Sizin topluma karşı yükümlülüğünüz var. Benim, CHP’nin sesini kesebilirsiniz. Ama sokaktaki yurttaş sizi affetmez. Sizi havuz medyası ile aynı kefeye koyar.
Göstermek zorundasınız. Göstermezseniz başçalan kadar sizin de sorumluluğunuz var demektir.

MECLİS TV YAYINLARINI KESTİRİYOR
CEMİL ÇİÇEK Cemil Çiçek’e de sesleniyorum. Meclis TV yayınlarını kestiriyor

YA KAÇ YA İSTİFA ET
“Hükümetin meşruiyeti yoktur. En iyisi benim sana tavsiyem, ya yurt dışına kaç helikopteri al, ya Başbakanlıktan istifa et. Devleti soyan Başbakanlık koltuğunda oturamaz. O koltuktan gitmesi lazım. Çünkü hırsızdan başbakan olmaz.”

,

0 comments

Write Down Your Responses

Bizler; ABD ve AB’ Ülkelerinde eğitim gören, aynı zamanda ATATÜRK İlke ve İnkılaplarına bağlı, Ülkesini, Vatanını ve Milletini seven, Siyasi Parti olarakta CHP’ye yakın SOL eğilimli Türkiye’li Üniversite öğrencileriyiz. inceayarsiyaset.blogspot.com siz değerli arkadaşlarımızın faydalanması için açılmıştır. Amacımız; Türkiye’de izlenilen siyasetleri özellikle de İktidar partisinin yanlış siyasetlerini yakından takip edip mercek altına alarak siz değerli okuyucularımızla paylaşmaktır.

Powered by Blogger.