Ba­şak KA­YA / SÖZCÜ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, uluslar arası bir firmanın yerel seçimlere dönük anketine göre AKP’nin yüzde 40’ın altına düştüğünü, CHP’nin ise yüzde 30 sınırında olduğunu açıkladı.



Oran, dün bir grup gazeteciyle yaptığı sohbet toplantısında şu açıklamalarda bulundu:
Yaklaşan yerel seçimler sürecinde isminin açıklanmasını istemeyen ve uluslararası çalışmalar yapan bir firmanın seçim anketine göre ocak sonu ve şubat başını kapsayan dönemde, AKP yüzde 40′ın altını gördü. CHP yüzde 29-30 arasına geldi. MHP’nin oy oranı yüzde 14, BDP’nin oy oranının yüzde 8 olarak belirlendi. Kararsızların ve cevap vermeyenlerin oranı ise yüzde 24.
MAKAS TEK HANEYE İNİYOR: AKP ilk defa 40′ın altını gördü, CHP ilk defa somut olarak 30′a değmiş oldu. Ben hep 30′larda buluşulacak umudu taşıyordum. Daha önce 60 dendi, 52 dendi, Başbakanın çarşamba günü 38.8′i söylemesi önemli. Aramızdaki 24 puanlık makas tek haneye iniyor, AKP’de de 10 puanlık bir düşüş var.
BAŞBAKANA GÜVEN AZALDI: Başbakanın güvenilirliğinde 15 puanlık bir düşüş var yüzde 33′lerde. Yüzde 15 kararsızlar var. Yüzde 72′si kararını vermiş, onlar kolay kolay değiştirmez. Kararsız ve cevap yoklarda yüzde 24′lük bir potansiyel var. Bunların yüzde 72′si ilköğretim ve altı eğitime sahip. Bunların da yüzde 59′u kadın. Onlara nasıl ulaşabiliriz, nasıl cevap verebiliriz onla ilgili bir çalışma yapıyoruz.
YIPRANMADA 4 UNSUR: AKP’deki yıpranmaya baktığımız da, Erdoğan’ın tutum ve davranışlarına halkta olumsuz bir algı oluşturuyor. Bu kadar öfkeli, sinirli, otoriter davranışlarından ötürü halk olumsuz etkileniyor. İkincisi ekonomi yönetimi ve gelecek kaygısıyla ilgili halkta umutsuzluk var. Yargıya müdahale konusunda olumsuz vatandaş. Orada da yüzde 60′larda. Bu dördü AKP’nin temel yıpranma payı. Erdoğan, ekonomi, yolsuzluk, yargı.
GENÇLERİ EN İYİ ANLAYAN PARTİ: Seçmen algısına göre bakıldığında (100 puan üzerinden); Gençleri en iyi anlayan ve taleplere karşılık veren parti (CHP: 125 puan, AKP: 90), Özgürlükleri en iyi geliştiren parti (CHP: 125 puan, AKP: 95), Türkiye’de birliği-beraberliği en iyi şekilde sağlayabilir (CHP: 120, AKP:100), Büyükşehir belediyelerini en iyi bu partinin adayları yönetebilir (CHP:110, AKP:100), Bağımsız, tarafsız, güvenilir bir yargı sistemi kurabilir (CHP: 110, AKP: 80) Buradan şöyle bir sonuç çıkıyor. Rüşvet ve yolsuzlukla en iyi mücadele edecek parti CHP. Gelecekle ilgili toplumun ve yurttaşların gündelik yaşamlarının daha iyi olmasını CHP sağlar algısı çıkıyor. Dış politika ile ilgili de Türkiye’nin yurtdışı itibarını CHP kazandırabilir algısı çıkıyor. Ekonomi ile ilgili bize de eleştiri olmakla birlikte algıda CHP çıkıyor.
KRİTİK BARAJ 30: Bizim için kritik baraj yüzde 30′u geçebilmekti. Yüzde 30′u geçebileceğimize inanıyoruz. İki tane büyükşehir çok önemli, Ankara ve İstanbul. Orada işler olumlu gidiyor.
GÜLEN ÇATLAĞI ORTAYA ÇIKTI, GÜL ÇATLAĞI DERİNLEŞMİYOR: Daha önce AKP paramparça, tuz buz derken bir tanesi Gülen çatlağı, cemaat çatlağıydı, o net olarak çıktı. Gül çatlağı vardı ama o çatlak bir türlü derinleşmiyor. Gül hala ipleri koparmış değil, her gelen geçen onaylanıyor. Şu anda sahip olduğu sorumluluk ve yetkileri Erdoğan ve AKP lehine kullanıyor.
HAYATININ EN KÖTÜ DÖNEMİ: Erdoğan için hayatının en kötü dönemi. Başkanlık sistemi hedefi suya düştü, parti içinde kırılmalara neden oldu, o koyduğu hedef artık yok. İkinci hedefi cumhurbaşkanlığı seçimiydi, halkın oyuyla cumhurbaşkanlığı seçilemez artık, geriye kalıyor başbakanlık yolu. İki handikapı var, kendi tüzüklerinde 3 dönem var, ikincisi yerel seçim ve cumhurbaşkanlığı mağlubiyetiyle iktidar olmama ihtimali çok yüksek. Yolun sonuna geldi. Dört açıdan baktığınızda çıkış yok, bir çıkış yolu emeklilik. Emekliliği de ister mi istemez mi yapar mı yapamaz mı bilemiyorum. Erdoğan’a tek yol var emeklilik ya da her zaman yaptığı gibi oyunun kurallarını değiştirecek.
PAŞA PAŞA EMEKLİ OLACAK HALİ YOK: 2015 sonrası için Erdoğan için başkanlık, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık seçeneği yok. Bugünkü koşullar devam ederse iktidar seçeneği de yok partisi için. Kalkıp kuzu kuzu muhalefet yapacak hali yok, paşa paşa emekli olacak hali de yok. Bu noktada en tehlikelisi sivil vesayet diyebilirsiniz, her türlü senaryoyu yapabilir, savaş ilan edebilir, OHAL ilan edebilir. Ya oyunun kurallarını değiştirecek ya da kaos ortamı ortaya çıkaracak. Bu da bir ihtimal. Suriye’ye savaş olabilir, İran’la ilişkilerde anormallik olabilir. Ben herşeyi yapabileceği endişesini taşıyorum. Her yolu deneyebilir, Türkiye darbeler gördü, şimdi de sivil… Kendi ordusu, kendi istihbaratı, kendi yargısı bunlar çok sağlıklı şeyler değil. Seçim günü bir kaos da olabilir.
BDP’NİN ARTIŞI İYİ DEĞİL: Oylar da BDP’nin bir artışı var. Biz son iki üç seçimdir oy alamıyoruz. AKP’de oy artma durumu yok, birçok kazandığı yeri kaybedecek, bu Türkiye’nin geleceği açısından iyi değil. Barış sürecinin ona bir fayda getirmediğini Erdoğan da görüyor, bizim o alanda çok çalışmamız gerekiyor. BDP’nin oyları artıyor. BDP, Kürt milliyetçiliği yapıyor, evrensel sosyal demokrat değerlerde siyaset yapmıyor, sürekli bir yarayı kaşıyor, o Türkiye’nin hayrına değil. Tabii ki Kürtlerin partisinin oyunun artması lazım ama yeni partilerin de gelmesi. BDP, İmralı ve Kandil ilişkisinin siyasete bu kadar müdahil olması sağlıklı değil. Genel seçimlerde bölgeyle ilgili çok ciddi çalışmalar yapılması lazım, bölgeyle ilgili ne ilişkimizi, ne umudumuzu, ne bağımızı yitirmedik. Her yerde aday çıkardık. Geçmişe göre aday çıkarma oranımız yüksek. Geçen seçimlerde yüzde 33 civarında aday gösterememiştik, şimdi o yüzde 15′ler civarında.

http://sozcu.com.tr/2014/gundem/akpde-10-puanlik-dusus-var-460776/