Ankara bela arıyor
Türkiye’nin hızlı ve aceleci
tavrı Suriye’den gelecek tehditleri akıllara getirdi.
ABD’nin başını çektiği
uluslararası güçlerin, kimyasal silah kullandığı iddia edilen Şam yönetimine
karşı askeri operasyon seçeneğini gündeme alması, bu konuda hızlı ve aceleci
tavır içinde olan Türkiye açısından büyük bir tehdidi de beraberinde doğurdu.
Esad yönetiminin elinde, harp başlığı takılabilen 600 - 800 kilometre menzilli
balistik füzeler bulunuyor. Kimyasal silah kapasitesi de bulunan Şam
yönetiminin, kendisine yönelik bir müdahale sırasında Türkiye’yi hedef alma
riski bulunuyor. Sözkonusu durum, Türkiye’nin Suriye ile olan sınır hattının
derinliklerinde pek çok yerleşim yerinin hedef alınabilmesi anlamına geliyor.
Suriye’nin karadan karaya füze
kabiliyetinin temelini eski Sovyet teknolojisi ürünü SCUD ve FROG serisi
füzeler ve bunlardan türetilen modeller oluşturuyor. Suriye ayrıca İran ile
yakın askeri ve teknolojik işbirliği sonucunda, bu ülkenin geliştirdiği Fateh
A110 serisi taktik balistik füzeleri de üretiyor. Suriye’nin envanterindeki
başlıca karadan karaya roket ve füze sistemleri ile bunların teknik özellikleri
şöyle:
- SCUD-B: 300km menzil, 985kg
harp başlığı
- SCUD-C: 500 – 600km menzil,
500kg harp başlığı
- SCUD-D: 600 – 700km menzil,
400kg harp başlığı
- Toçka: 120km menzil, 480kg harp
başlığı
- FROG-7: 70km menzil
- M-9: 600km menzil, 950kg harp
başlığı
- Fateh A110: 250km menzil, 500kg
harp başlığı
Patriotlar yetersiz kalabilir
Sözkonusu tehdit nedeniyle,
Ankara’dan gelen talep üzerine NATO Türkiye’deki 3 ile hava savunması için
Patriot (PAC-3) füzeleri yerleştirdi. Ancak, NATO’nun Türkiye’ye
konuşlandırdığı PAC 3 sistemleri Suriye’den Türkiye’ye yönelik tehdidi tam
olarak ortadan kaldırmıyor. Adana, Gaziantep ve Kahramanmaraş’a konuşlandırılan
PAC - 3 sistemlerinin tehdidi azami önleme menzili 60 kilometre. Bu da Esad’ın
ordusu tarafından yapılacak balistik bir füze saldırısının neredeyse şehrin
üstünde imha edilmesi anlamına geliyor. Böyle bir durumda füze imha edilse bile
kimyasal serpinti tehlikesi bulunuyor. Patriotların konuşlandığı 3 ilde 3.5
milyon insan yaşıyor.
Askeri kaynaklar, Suriye
sınırındaki Türk birliklerinin Nükleer - Biyolojik - Kimyasal (NBC) tehdidine
karşı hazır olduğunu kaydetti.
Davutoğlu, Batı’yı uyardı
Suriye konusunda başta ABD’den
olmak üzere gelen muğlak açıklamalar üzerine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,
“Tüm opsiyonlar değerlendiriliyor. Ne olursa olsun sonucu görülebilir bir tutum
benimsenmeli” dedi. Davutoğlu, olası bir opearsyonun bölgede tekrar
belirsizliğe yol açmaması gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin olası bir koalisyona
muharip güç olarak katılıp katılmayacağı sorusuna ise Davutoğlu, “Şu andan
itibaren ortaya konacak tüm politikaların istenmeyen sonuçları olabilir”
yanıtını verdi ve muhalefetin tezkere çağrısına karşın, TSK’nin olası bir
operasyon için her türlü yetkiye sahip olduğunu belirterek “Bugün ucuz politika
yapma günü değil. Bu durum Libya’dan farklı ve yoğun bir güvenlik riski var.
Geçtiğimiz yıl değiştirilen angajman kuralları ve tezkere ile TSK’ye gerekli
tedbirleri alma konusunda gerekli yetki verilmiştir. Verilen talimat açıktır”
ifadeleri ile son noktayı koydu.
Muhalefetten destek isteyen
Davutoğlu, operasyonda Türkiye’nin üstleneceği sorumluluğun ne olacağı sorusuna
da “Bütün opsiyonların tartışıldığı bir durum. Kimsenin gereken sorumluluğu
üstleneceğinden şüphesi olmasın. İnşallah BMGK’de ortak bir tutum takınılır”
karşılığını verdi.
Atım kapasitesi Esad’da
Davutoğlu, kimyasal silahın Esad
yönetimi tarafından atıldığına dair Türkiye’de ve müttefiklerinde de deliller
bulunduğunu belirterek “Atım kapasitesi ancak yönetimin elinde” dedi. Hedefin,
ortak bir çaba ile kanı durdurmak ve kimyasal silah kullanımını “en etkili
şekilde” cezalandırmak olduğunu söyleyen Davutoğlu, olası koalisyonda yer
alacak ülkelerden de bölgeyi tekrar belirsizliğe sürüklememelerini istedi.
0 comments
Write Down Your Responses