İkili veya üçlü işbirliği bizim tercihimizdir
Bir sonraki Cumhurbaşkanı Erdoğan
mı olacak, Gül mü? propagandasıyla halk Siyasal İslama kilitlenmeye
çalışılıyor. Alternatifimiz var. Devletin tepesi Siyasal İslamdan kurtarılmalıdır
Çıkış, geniş yelpazede yeni
partidedir. Fakat başarısız bir girişim bütün umutları söndürür. Bu manada
zamanlama çok önemli olduğu gibi bu ihtiyacın da gerçekten hâsıl olması
gerekir. İhtiyaç hâsıl olduğunda, Milli Merkez üzerine düşen görevi yapmak için
hazır olmalıdır.
Mevcut şartlarda CHP, MHP ve İP’i
desteklemeliyiz. Bu üç partinin işbirliği veya ikisinin işbirliği ya da birinin
büyüyerek tek başına iktidar olması tercihimizdir. Açık yüreklilikle
desteklememize rağmen bu üç seçenekten hiç biri başarılı olamazsa o zaman yeni
bir parti ihtiyacı hâsıl olmuş olacak ve kendisine taban bulabilecektir.
Yerel seçimlerde büyük şehirlerde
AKP'den kurtulmalıyız
Devletin bekasının söz konusu
olduğu bu tehlikeli dönemde kimsenin şahsi çıkar hesapları yapmaya hakkı
yoktur. Herkes siyasi taassubu bir kenara bırakarak amaca hizmet edecek
herhangi bir partiye oy verebilmelidir. Özellikle bu tutum yerel seçimlerde çok
önem kazanmaktadır. Seçmenler genel seçimlerde politik hesaplar içine
girmezler; doğrudan sempati duydukları partiye oy verirler. Ancak yerel
seçimlerde durum farklıdır; siyasi hesaplar gereği seçmen genel seçimlerde oy
verdiği partinin dışında bir partiye oy verebilir. Önümüzdeki yerel seçimlerde
bu özellikten faydalanılmalıdır. Büyük şehirler AKP’den kurtarılabilirse
AKP'nin sonu gelmiş olacaktır.
Siyasi partilerin kendi seçmenine
bu şehirde bana değil, şu partiye oy verin demesi pek mümkün değildir. Bu işi
partiler üstü ve günlük siyasetin dışında olan Milli Merkez yapabilir ve zaten
yapacağı anlaşılıyor. Milli Merkez, vatandaşlarla yaptığı aydınlanma
toplantılarının ötesine geçmelidir. Temsilcileri ülkenin dört köşesinde
TÜSİAD’ından tarım kooperatiflerine kadar sivil toplum kuruluşlarının tamamıyla
resmi ilişkiye geçmeli ve bilgi alışverişinde bulunmalıdır. Bu ilişki Milli
Merkezi sözü dinlenir bir konuma taşıyacaktır.
Muhalefet dışarıyla iyi ilişkiler
kurmalıdır
AKP'nin iktidarda kalması
komşularımızla, bölge ülkeleriyle ve küresel aktörlerle iyi ilişkiler
kurmamızın önündeki en büyük engeldir. AKP’nin yanlış politikaları şimşekleri
Türkiye’nin üzerine çekmektedir. Meclis içindeki ve dışındaki muhalefet
partilerinin komşularımız, bölge ülkeleri ve küresel aktörlerle siyasi düzeyde
temasa geçmesi, oralara ziyaretlerde bulunması, karşılıklı müzakere yapmaları,
AKP sonrası yeni iktidarla bu ülkelerle ilişkilerin düzelebileceğini göstererek
yanlış politikanın sorumluluğunu Türkiye ve Türk milletinin omuzlarından
alarak, AKP’li birkaç yöneticinin sırtına yükleyecektir. Bahse konu ülkelerin Türkiye
ile karşılıklı çıkarların yeniden tesis edilmesi için vereceği destek, AKP’yi
zayıflatırken yeni iktidar seçeneğini güçlendirecektir. Bu manada CHP’nin Irak
ziyareti çok faydalı olmuştur. Benzer ziyaretler MHP ve İP tarafından da
gerçekleştirilmelidir.
Halk siyasal İslama mahkum
ediliyor
İki Siyasal İslamcıdan birinin
Başbakanlık, diğerinin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturması, ülkedeki denge ve
kontrol mekanizmasını tamamen bozarak bugünkü yalnızlık ve kaos ortamına
sürüklenmemize sebep olmuştur. Devletin tepesindeki iki koltuktan en az biri
Siyasal İslamcıların elinden alınmalıdır.
Yıllardır "Bir sonraki
Cumhurbaşkanı Erdoğan mı olacak, Gül mü?" propagandasıyla halk Siyasal
İslama kilitlenmeye çalışılıyor. Başka alternatifimiz yok mu? Yaratmak zorundayız.
Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar
AKP’nin oylarının yüzde 50’nin çok çok altına düşeceği kesin. Fakat diğer
siyasi partiler, üzerinde anlaşabilecekleri güçlü bir Cumhurbaşkanı adayı
bulamazsa bu kilit makamı Siyasal İslamcılara tekrar teslim etme tehlikesi
devam eder. Bu yüzden şimdiden adaylar üzerinde bir tartışma başlatılarak
kamuoyu hazırlanmalıdır. AKP’nin Cumhurbaşkanlığı makamını kaybedeceği
anlaşılırsa, Türkiye’deki suskunların pozisyonu değişecektir. Halkın oyuyla
seçilmiş laik bir Cumhurbaşkanı kardeş kavgasını önlemede çok büyük bir role
sahip olacak aynı zamanda Siyasal İslamın devlet içinde kadrolaşmasını
yavaşlatarak sonunu hazırlayacaktır.
Ekonomi iktidarı belirliyor
Ekonomi siyasi iktidarı
belirleyen en önemli faktördür. Halka umut verecek, ülkeyi onlarca yıldır devam
eden ekonomik çıkmazdan kurtaracak bir model ortaya koymayan herhangi bir
siyasi parti iktidar alternatifi olamaz. Eğer bir parti gerçekten iktidar olmayı
arzu ediyorsa birkaç ay içinde halkın cebinde hissedeceği ekonomik kriz
başladığında, onları bu durumdan nasıl kurtarmayı planladığını Ali Rıza dede
ile Fadime babaannenin anlayabileceği basit bir mantıkla anlatmak zorundadır.
AKP'den kurtulmak için kilit
aktör MHP!
Mehmet Bori
0 comments
Write Down Your Responses