Erdoğan'ı 3 yıl önce krallar gibi karşılayan bölge ülkelerinde, büyük çoğunluk artık onu görmek dahi istemiyor. Suriye ve son olarak Mısır politikaları Ankara'yı “değersiz” bir yalnızlıkla baş başa bıraktı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na Bağdat'ta gösterilen ilgi şaşırtıcıydı.1 Mart Tezkeresi'nin TBMM'de kabul edilmemesinde etkin ve belirleyici rol oynayan CHP ilk kez bölgesel bir açılımda bulundu ve bunu Irak'tan başlatarak bu ülkenin bir çok nedenden dolayı ne denli önemli olduğunu kanıtladı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Bağdat'ta ister iktidar ister muhalefette olsun görüşmediği kimse kalmadı. Başbakan Şii Maliki, Meclis Başkanı  Sünni Nuceyfi, MGK Genel Sekreteri Şii Elfazıl, Kürt Dışişleri  Bakanı Zabari, Şii ve Sünni Türkmenlerin tümü, eski başbakan Caferi ve daha bir çok Şii ve Sünni parti ve örgütlerin liderleri, bakanları ve vekilleri.

Sanıyorum bir tek Yezidi ve Asuri azınlıkların temsilcileri ile görüşme olmadı. Bunun suçu da programı yapan Irak hükümetinindir.

Iraklılar AKP'den rahatsız

Tıpkı Kerkük ve Necef programlarının güvenlik nedenleriyle iptal edilmesinde olduğu gibi.

Peki Bağdat'ta yoğun ilgi ile karşılanan Kılıçdaroğlu Iraklı yetkililerle neler görüştü?

Ya da Iraklı yetkililer kapalı kapılar ardında Kılıçdaroğlu'na ne dediler?

Ne dediklerini tam olarak bilmiyoruz ama açık sohbetlerde bunların ipuçlarını yakaladık.

Özetle;

1- Iraklılar Tarık Haşimi'nin Türkiye'de misafir edilmesine çok kızgın.

2- Iraklılar Başbakan Erdoğan'ın Irak, Suriye ve İran konularında mezhepsel söylemlerinden çok rahatsız ve tedirgin. Onlara göre AKP Irak'ta ve bölgede Sünnilerden yana tavır alıyor ve Şiilerle Alevileri düşman görüyor.

3- Ankara'nın Irak ve Suriye Kürtleri ile siyasi, askeri ve ekonomik ilişkileri Bağdat'ı çok rahatsız ediyor.

4- Türkiye'nin Fırat ve Dicle konusundaki olası planları Irak için çok tehlikeli.

El-Nehreyn Stratejik Araştırma Merkezinde  konuşan Kılıçdaroğlu'na sorulan soruların tümü yukarıda özetlemeye çalıştığım konularla ilgiliydi. Bir çok milletvekili, üniversite hocası ve araştırmacının katıldığı konferansta konuştuğum herkes Başbakan Erdoğan'a kızgındı.

'ATATÜRK'Ü MUMLA ARIYORUZ'

Yanımda oturan bir hocanın şu tespiti çok ilginç idi: biz Araplar sırtını bize çeviren Atatürk'ün laik sistemine çok kızmıştık. AKP'nin Suriye ve Mısır politikalarını ve içte yaptıklarını gördükten sonra şimdi Atatürk'ü mumla arar olduk.

Özetle Başbakan Erdoğan ve AKP'den dolayı Irak'ta herkes Türkiye'ye kızgın.

Ankara'nın Mısır politikası ise bu işin tuzu biberi olmuş durumda. Çünkü bazı İslamcılar hariç herkes Müslüman Kardeşler’e karşı ve farklı tonlarda da olsa darbeci askerlerden yana.

Peki Iraklıların bunca açık, net ve sert bir şekilde dile getirdiği bu şikayetler karşısında CHP lideri Kılıçdaroğlu ne yaptı?

Kelimenin tam anlamı ile hiç.

HÜKÜMETİ ŞİKAYET ETMEDİ

Bir başbakan hatta cumhurbaşkanı düzeyinde muhatap alınan ve kendisiyle öyle konuşulan Kılıçdaroğlu tüm eleştirilere rağmen Başbakan Erdoğan, AKP ve Türkiye aleyhinde bir tek kelime kullanmadı. Bu ise oradaki saygınlığını artırdı. Tahmin ediyorum Iraklılar bundan böyle Kılıçdaroğlu ve CHP'yi hep muhatap alacaklardır. Irak gezisinden böylesi bir prestij ile dönen Kılıçdaroğlu hiç gecikmeksizin Mısır, Ürdün, Lübnan, Tunus ve hatta İran ve Rusya'ya gitmelidir. Tüm bu ülkelerde herkes Kılıçdaroğlu'nu dinlemeye hazır olacaktır. Çünkü üç yıl önce Başbakan Erdoğan'ın 'krallar' gibi karşılandığı bu ülkelerde çoğunluk artık Erdoğan'ı görmek bile istemiyor. Nedeni de çok basit: Önce Suriye politikası şimdi de Mısır. Kahire'deki darbeye kadar Körfez ülkeleri ile birlikte Suriye'ye yüklenen Ankara şimdi artık bu ülkelerin kral, emir ve şeyhleri ile arası bozuk.

Ankara'da artık tümüyle 'değersiz' bir yalnızlık içinde.

Dolar ve Avro'nın değer kazanması bu 'değersizliği' değerli kılmaz.

Bu ise AKP hükümetini başta Irak ve Suriye olmak üzere bölgesel politikalarında çok daha provokatif ve saldırgan kılıyor. Şam'daki kimyasal silah iddiaları ve Türkiye sınırından muhaliflere önceki gün 400 ton ağır silah gönderilmesi bunun somut kanıtıdır.

ANKARA'YA BİRŞEYLER OLUYOR!

Kim ne derse desin Suriye'den sonra Mısır'da  kaybeden  Başbakan Erdoğan çok zor durumda.

Bu zorluğu nasıl aşar ya da aşıp aşamayacağı  bilinmez ama Türkiye ve bölgeyi çok karmaşık ve herkes için çok riskli bir dönem bekliyor. Ankara bu riskleri görerek politikasını gözden geçirmezse öncelikle kendisi  zarar görecektir. Çünkü İsrail ile bir bütün halinde hareket eden Batının bu coğrafyaya yönelik tek bir hedefi var: herkesi herkese kırdırmak..

Şiiler, Sünniler, Aleviler, Kürtler, Araplar, Acemler, Türkler, Türkmenler, Müslümanlar, Hristiyanlar...

Bağdat'ta herkes bunun farkında.. Bir çoğu da suçun büyük bölümünü Başbakan Erdoğan'a yüklüyor...

Hüsnü Mahalli 

 http://www.yurtgazetesi.com.tr/gundem/erdogan-ve-akp-yuzunden-turkiyeye-kizginiz-h40889.html