Cumhurbaşkanlığı çarpışmasının kodları
Bugün büyük bir çarpışmaya sahne olan cumhurbaşkanlığı seçiminin kodlarını inceleyeceğiz. Ama o kodları çözebilmek için önce Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçim stratejisini anlamamız gerekiyor.
Erdoğan’ın seçim stratejisi
30 Mart seçimleri sürecinde de gördüğümüz gibi Erdoğan’ın izlediği seçim stratejisi, düşmanı yalnızlaştırmak, yararlanacağı ara kuvvetler inşa etmek ve kendi cephesini olabildiğince geniş tutmaktan geçiyor.
Erdoğan bu ara stratejisini gerçekleştirebilmek için uygun taktikler geliştiriyor: Düşman algısı oluşturma, düşmanı dış mihraka eklemleme, böylece milli kesimlerin bir bölümünü de kazanma, devlet aygıtının avantajlarını kullanma vs.
Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi için de aynı strateji ve taktiklere sarılmış görünüyor. Daha şimdiden şunu işlemeye başladı: Kendisine rakip olacak aday Türkiye’nin değil, Türkiye’yi hedef alan dış mihrakların adayıdır. Dolayısıyla o kişi bir rakip değil, aslında Türkiye’nin bir düşmanıdır. Bu düşmanı destekleyecek kurumlar, suç işlemiş olacaklardır.
Erdoğan’ın önündeki engeller
Artık cumhurbaşkanlığı çarpışmasının bu stratejiye bağlı olan kodlarını incelemeye başlayabiliriz.
Erdoğan, cumhurbaşkanlığı için önünde engel olarak şu dört kurumu görmektedir: Çankaya Köşkü, Genelkurmay Başkanlığı, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı ve Cumhuriyet Halk Partisi. Erdoğan, önündeki üç ayı bu kurumları engel olmaktan çıkarmak üzere kullanacaktır.
Peki nasıl? Şöyle: Erdoğan anımsayacağınız gibi önce dış mihrak olan F tipi yapının sadece kendisini değil, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü de dinlediğini açıkladı. Ardından çarpışmanın yeni bir evresinde, sadece kendisinin ve Gül’ün değil, Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel’in de dinlendiğini belirtti. Ve son olarak Haşim Kılıç kendisini eleştirdiğinde, Anayasa Mahkemesi’nin de dinlendiğini açıkladı.
Çankaya, TSK ve AYM’ye şantaj
Bu dinlemeler, ilgili adreslerde şöyle yorumlandı:
1) Erdoğan, millete şu mesajı vermiş oluyordu: “Bana karşı çıkanlar, F tipi yapı tarafından dinlenen ve şantaj edilenlerdir. F tipi bunlara şantaj yapmasa, böyle konuşamazlar.”
2) Erdoğan, açıkça kasetlerle Çankaya, Genelkurmay ve Anayasa Mahkemesi’ne şantaj yapıyordu; “yoluma çıkmayın, elimde kasetleriniz var” demiş oluyordu.
Bu durumda önümüze şu sorular çıkıyordu: Erdoğan bu kasetlerin olduğunu nereden biliyor? F tipi yapı dışında dinleme yapan bir merkez mi var? 30 Mart öncesinde Gülen’in konuşmalarını dinleyen ve servis eden o merkez kimin? Yoksa Erdoğan, F tipi yapının kaset arşivini ya da en azından bir bölümünü ele mi geçirdi?
Kuşkusuz Baykal kasetinin internete servis edilmeden önce Erdoğan tarafından izlendiği bilgisi, bu soruların bir bölümüne yanıt vermektedir!
Kılıçdaroğlu’na gözdağı
Gelelim bu üç kurum dışında, CHP’nin durumuna...
Bakın bu noktada aydınlatılması gereken iki önemli nokta var:
1) Kemal Kılıçdaroğlu, AKP üyesi bir genç tarafından TBMM’de yumruklandı.
2) Bilal Erdoğan’ın şikâyeti üzerine bir savcı, dokunulmazlığı olan Kılıçdaroğlu’nu ifadeye çağırdı.
Açık ki ortada bir gözdağı var. 1. maddenin üzerine sonuç alacak şekilde gidemeyen CHP, şimdi de 2. madde üzerinden etkisizleştirilmeye çalışılıyor.
Çözüm sistem dışı çarpışmada
Artık şu özeti yapabiliriz: Cumhurbaşkanlığı çarpışmasının kodları; Gül, Özel ve Kılıç’a “kasetin var” şantajı, Kılıçdaroğlu’na savcılık gözdağıdır!
Devamı da gelecektir.
Kuşkusuz bu, sistem içi bir çarpışmadır ve Erdoğan cumhurbaşkanlığını çantada keklik göremediği için bu kodlarla çarpışmaktadır.
Asıl çarpışma ise sistem ile halk arasında olacaktır. Halkın öncü örgütleri sistemin CHP ve MHP’sini zorlayarak bir ortak aday çıkarabilirse ve güçlü bir halk hareketiyle bu aday desteklenirse, Türkiye’nin önündeki süreç başka türlü gelişecektir.
Mehmet Ali Güller
http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/cumhurbaskanligi-carpismasinin-kodlari-makale,2430.html
0 comments
Write Down Your Responses