Erdoğan’ın Soma’yı örtme planı
AK-Medya Erdoğan’ın madenler için 7 maddelik bir eylem planı açıklamaya hazırlandığını yazdı. (Yeni Şafak, 19 Mayıs 2014)
Tüm madenlerde olağanüstü hal diye sunulan maddeler şunlar:
1) İş mevzuatı yenilenecek.
2) ILO sözleşmesi imzalanacak.
3) Madenler ILO’ya uyana kadar çalışmaları askıya alınacak.
4) Teftişler teftiş edilecek.
5) Şeffaf soruşturma yapılacak.
6) Ailelere yüksek tazminat ödenecek.
7) Soma’da ölenler “sivil şehit” sayılacak.
Madenler kararname ile Erdoğan’a bağlı
Bakın bunlar “madenler için 7 maddelik eylem planı” değil, aslında suç itirafıdır!
Şundan: Madenlerde zaten olağanüstü hal
uygulaması vardır. Çünkü tüm madenler bir kararname ile zaten Erdoğan’a
bağlanmıştı; ruhsatları Erdoğan veriyordu...
Kısacası madenler doğrudan Erdoğan’ın sorumluluğunda ve onun belirlediği kişi ve yöntemlerle çalışıyordu!
1) İş mevzuatı da, pek çok diğer mevzuat
da pratikte Çalışma Bakanlığı’nın, Enerji Bakanlığı’nın ya da Çevre
Bakanlığı’nın değil Erdoğan’ın sorumluluğundaydı.
Zira Erdoğan Taksim’deki Gezi Parkı’na ne
yapılacağından, hangi madenin kime verileceğine, firkateyni hangi
tersanenin yapacağına kadar hemen her şeyin tek belirleyeniydi!
Yani sonuçta mevcut iş mevzuatının sorunlu halinin sorumlusu 12 yıldır başbakan olan Erdoğan’dır.
ILO sözleşmesini Erdoğan imzalamadı!
2) Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO)
“Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi”ni 12 yıldır imzalamayan zaten
Erdoğan’ın kendisidir!
Hem hükümetlere hem de maden
işletmelerine büyük sorumluluklar getiren bu sözleşme, kârları olumsuz
etkileyeceği için hep görmemezlikten gelindi.
O sözleşme imzalansaydı en azından “yaşam odası” olacak ve 302 yurttaşımız ölmeyecekti!
3) ILO sözleşmesine uymayan madenlerde faaliyetin asıya alınması zaten eşyanın tabiatı gereğidir.
4) Teftişlerin de teftiş edilmesi zaten
hükümetlerin sorumluluğundadır. Ancak 12 yıllık AKP iktidarında ne adam
gibi teftiş yapılabilmektedir, ne de teftişler teftiş edilebilmektedir!
Teftiş konusu 12 yıldır, AKP’nin Cumhuriyet kurumlarını ele geçirip dönüştürmesine uygun şekilde ele alınmıştır!
Örneğin aslında en büyük teftiş Sayıştay raporlarıdır ve o raporlar TBMM’de okunmamıştır!
1 nolu sorumlu: Erdoğan
5) Şeffaf soruşturma yapılabilmesi halkın sorumluların yakasına yapışabilmesine bağlıdır.
Erdoğan’ın asıl sorumlu görülmediği bir dava, zaten dava değildir!
6-7) Kuşkusuz 301 yurttaşımız şehittir;
çünkü kendilerini düşman gibi gören bir rejim tarafından öldürülmüştür! O
rejim mafyokrasidir, vahşi kapitalizmdir; vatan topraklarının ve
cumhuriyet kurumlarının özelleştirme yoluyla uluslararası sermayeye
peşkeş çekilmesidir!
Ama şu gerçeği de bilelim: Soma’da
ölenlerin “sivil şehit” sayılması, sorumluluğu olanların sorumluluktan
kaçış hamlesidir. Kâr rejiminin kuralsızlığında çalıştırılan işçilerin
toplu cinayetini perdeleme maskesidir!
0 comments
Write Down Your Responses