F tipi polis iddianamesi kabul edildi: Bunlar örgüt tutuklayın
Telekulak iddianamesinde örgüt ve yasadışı dinlemelere dikkat çekildi
Adana 8’inci Ağır
Ceza Mahkemesi, 9 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma sonunda
hazırlanan Telekulak iddianamesini kabul etti. Böylece F tipi örgüte
yönelik ilk dava resmen açılmış oldu
Adana 8’inci Ağır
Ceza Mahkemesi, kamuoyunda “Telekulak soruşturması” olarak bilinen ve
yasadışı dinleme yapan polislere yönelik hazırlanan iddianameyi kabul
etti. İddianamede, belli bir organizasyon içerisinde, bilerek, isteyerek
ve sistemli hareket ettikleri belirtilen 9 şüpheli hakkında 31 yıldan
78 yıla kadar hapis cezası istendi. Sanıkların örgüt faaliyeti içinde
olduğuna işaret edilen iddinamenin kabulüyle Cemaat’in F tipi örgütüne
yönelik ilk dava resmen açılmış oldu.
Adana Cumhuriyet
Başsavcıvekili Ali Doğan’ın yazdığı 41 sayfalık iddianamede, Adana
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yasadışı dinleme soruşturması kapsamında
Emniyet Müdürü İsmail Bilgin ve Ertuğrul Yetkin ile Emniyet Amiri Aytaç
Akyol, Komiser Fevzi Mert, polis memuru Hasan Serçe, Ahmet Şenal,
Ramazan Kasap ve Mehtap Avcu ile emekli polis başmemuru Abdullah Karaca
hakkında, iştirak halinde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği,
iftira, suç uydurma, haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki
konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması (TCK133/1), özel hayatın
gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi suçlarından ikişer kez
cezalandırılmaları talebi yer aldı.
‘Delil karartma şüphesiyle yakalama emri çıkarılsın’
Hakkında dava açılan
ve aralarında eski Adana Emniyet Müdür Yardımcısı İsmail Bilgin ve
İstihbarat Şube Müdürü Ertuğrul Yetkin’in de bulunduğu 9 şüphelinin
hepsinin Adana Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde çalışması
dikkat çekti. İddianamede, şüphelilerin konumları ve görevleri gereği
delilleri karartma şüphelerinin devam ettiği ve dosyada güçlü somut
deliller olduğu dikkate alınarak şüphelilerin tensiben tutuklanmasına
yönelik yakalama emri çıkarılması talep edildi.
‘Organize hareket ettiler’
Şüphelilerin
organize bir şekilde hareket ettiklerine dikkat çekilen iddianamede şu
ifadelerle örgüt vurgusu yapıldı: “Şüphelilerin soruşturma
aşamalarındaki beyanlarındaki sıralamanın aynı olması ve söz konusu suç
içeriği ile ilgili bilmedikleri yönündeki birbirleri ile uyumlu ve
ısrarlı şekilde suçla ilgili ayrıntıları gizlemekteki birlikte
hareketleri hep birlikte değerlendirildiğinde söz konusu suçları
işlemedeki iştirak iradelerinin yoğunluğunu ve tüm şüphelilerin bu
suçları işlerken belli bir organizasyon içerisinde, bilerek, isteyerek
ve sistemli hareket etmek suretiyle planlı ve önceden öngörülmüş bir iş
bölümü çerçevesinde bu suçları işledikleri sonucuna varılmıştır.”
‘Dinlemeler yasadışı’
İddianamede F tipi
örgütün yayın organlarının yasadışı dinlemelerin mahkeme kararlarıyla
yapıldığına yönelik sürdürülen propagandayı çürüten ifadeler yer aldı.
“Dinlemelerin hâkim kararı ile olması, dinlenen kişilerin sahte isimler
ve suç uydurmak suretiyle yapılan taleplerle gerçekleşmesi eylemi suç
olmaktan çıkarmamaktadır” denildi.
İddianamede, şu vurgular yer aldı:
* Yasadışı dinleme
hiçbir şekilde hiçbir ortamda delil olarak kabul edilmemeli, yasal
dinleme de çok istisnai durumlarda başvurulan ve tek başına esas
alınmayan bir ceza usül tedbiri olmalıdır.
* Yasadışı
dinlemelerin yapılması, özellikle suçu önlemek ve suçu soruşturmakla
görevli bir kısım kolluk görevlilerince yapılması sadece o suçun
mağdurlarına yönelik zarar doğuran bir eylem değil, toplumun hukuk
devletine, idari ve adli sisteme olan güvenini derinden sarsan,
zedeleyen, önlenmediği takdirde hukuk sisteminde onulmaz yaralar
açabilecek ve tahrip yaratabilecek vahim olaydır.
0 comments
Write Down Your Responses