Amerikan Tosunlarının ‘Şakirt’ Yuvaları
Teyyip Bey, “Kongo'da pigmeleri
bulduk, onlara malzeme gönderiyoruz. ABD, Oregon'da çıkaracağımız suyu
Kızılderililer içecek” gibi acayip konuşmalar yapıyor. ‘Lanlı-lunlu’
muhabbetlere giriyor. Bunlardan söz etmeyi, birazcık kafa yapmayı çok isterdim.
Ya da...
Yemeci ve yedirmeci Melih Gökçek
Bey’in Twitter’da ‘1 milyon’ takipçiye ulaşması münasebetiyle, Twitter
arkadaşlarına verdiği 1.000 kişilik yemeği kendi cebinden mi karşıladığını,
yoksa yine halkın parasını mı yediklerini sormayı çok arzulardım. Melih Bey’in
bu yemeciliğinin sınırlarını, bir nebze de olsa, hep beraber tartışmış olurduk.
Ya da...
Halkın o kadar parasıyla yapılan
ve AKP’nin orantısız böbürlenmesine vesile olan Marmaray’ın her tarafından
nasıl su fışkırdığı üzerine teatide bulunurduk bir güzel...
Lakin ‘dershaneler’ meselesi, tüm
bunlara nazaran, çok daha mühim görünüyor.
***
Malum, AKP ile ‘Cemaat’ tabir
edilen gizli örgütlenme arasında artık aleniyet kazanmış olan çatışmanın yeni
alanı, bu ‘dershane’ mevzuu. ‘Hizmet’ dedikleri örgütsel faaliyetler
neticesinde milyarlarca dolarlık bir sermayeye, finans ve medya kuruluşlarına sahip
oldular. Devlet bürokrasisinde ve tabii polis ve yargı içinde kadrolaşıp
örgütlendiler.
Şimdi ‘hoca’ları lafı kıvırıyor
ve AKP ile çatışmasında ‘ulusalcı’ tabir edilen kesimlerden, ‘sol’dan
payandalar bulmaya çalışıyor ama unutmadık...
AKP ile ‘al gülüm - ver gülüm’
günlerinde tüm Amerikancı operasyonları ‘Cemaat’ denen bu gizli örgütlenme
yaptı.
Sahte deliller yarattılar,
uydurma davalarla bir sürü Amerikan karşıtı ulusalcıyı hapishaneye tıktılar.
Kürt illerinde örümcek ağlarının
önünü açabilmek için, sayısı binleri bulan Kürt muhalifini, aynı uydurma
davalar sonucunda zindana mahkum ettiler.
Sahte delil yaratma işlerinden ve
uyduruk operasyonlardan sosyalistler de nasibini aldı.
Genel Yayın Yönetmenimiz Merdan
Yanardağ, bu gizli örgütlenmenin yarattığı sahte delillerle hapishanede rehin
tutuluyor.
Ahmet Şık, bu örgütlenmenin
Emniyet içindeki yapılanmasını delilleriyle ortaya koyduğu için hapis yattı.
Uyduruk ‘Devrimci Karargah’
operasyonunu bu gizli örgütlenme tezgahladı.
Unutmadık...
***
Şimdi ‘demokrasi’ ve
‘özgürlükler’ adına bu Amerikan tosunlarının ‘şakirt’ yuvalarını savunacak
değiliz.
Konu ‘dershane’ tartışması falan
değildir. Beter eğitim sistemi zaten ortada duran bir meseledir.
Konu dershanelerden başlayan
‘Cemaat’ örgütlenmesinin Türkiye’nin başına ördüğü çoraplardır.
Lamı cimi yok...
ABD ve onun istihbarat kuruluşu
CIA ile stratejik işbirliği halindeki bu gizli örgütlenme dağıtılmalı, tüm
kurumları kamulaştırılmalıdır. Bu, demokratik bir Türkiye’nin gerek şartıdır.
***
Ne var ki, sol gösterip sağ vuran
ve bu ‘Cemaat’ denen gizli örgütlenmeden ikbal bekleyen kimileri, üstelik
‘Hizmet’ lafzını kullanarak, şakirt yuvalarına sahip çıkıyor. Bu şarlatanlar,
‘Cemaat’le kol kola, AKP’ye karşı muhalefeti de, ABD’ye biat etmiş vaziyette
yeniden dizayn etme hayali kuruyorlar.
Yemeyiz.
Unutmadık...
***
Ha, bu arada; AKP ile ‘Cemaat’
denen gizli örgütlenmenin birbirleri hakkında söylediği her şey doğrudur!..
0 comments
Write Down Your Responses