Batı’nın ‘canını sıkan’ üç olay!
Financial Times, Türkiye'nin
Batı'yı kaygılandıran üç hareketini analiz etti.sozcu.com.tr Financial Times
gazetesinde bugün Daniel Dombey imzalı yayımlanan makalede Türkiye’nin Batılı
müttefiklerine sırtını mı döndüğü sorusu soruluyor. Dombey yazısında
Türkiye’nin üç kritik kararının, müttefikleri tarafından kuşkuyla
karşılandığını belirtiyor ve bu gelişmeleri inceliyor.
Dombey’e göre kaygı yaratan ilk
hamle Çinli bir firmayla imzalanan füze ihalesi. Özellikle ABD’nin
rahatsızlığını sesli olarak ısrarla dile getirdiği füze ihalesi, bir NATO
ülkesi olan Türkiye’nin ambargo altındaki bir Çin firmasıyla böylesine kritik
bir konuda anlaşması Batı’da büyük kaygı yarattı. Türkiye’den konuyla ilgili
gelen açıklamada henüz anlaşmanın tamamlanmadığı fakat ‘çok yakın’ olunduğu
ifade edilmişti.
Batı’yı kaygılandıran ikinci konu
ise Suriye’deki El Kaide bağlantılı gruplara destek verilmesi. 2013 yılının ilk
aylarında AKP Dışişleri Komisyonu üyesi Feridun Sinirlioğlu’nun Amerikalı
meslektaşlarına yaptığı açıklamaları hatırlatan Dombey, ‘El Nusra gibi grupları
tartışmaktan sa Esad’ın yarattığı kaosla ilgilenmeliyiz’ sözlerine vurgu
yapıyor. Türk yetkililerin bu gibi örgütlerin kendi topraklarında barındığını
ve Suriye’ye aktif olarak geçiş sağladığını bildiğini belirten yazar,
yetkililerin resmi ağızdan Nusra’nın ülkede bir üssü olduğunu yalanladığını
yazıyor.
Kaygıların sonuncusu ve en güncel
olanı ise İran-İsrail-Türkiye arasında yaşanan ‘casus’ krizi. Amerikan
Washington Post gazetesinden David Ignatius’un haberine göre, Türkiye ile
İsrail arasındaki ilişkiler geçtiğimiz yıl o kadar kötüydü ki Ankara, MOSSAD
için çalışan 10 İranlı ajanı Tahran’a ihbar etti. İddiaya göre İranlı ajanlar
MOSSAD temsilcileriyle görüşmelerini Türkiye’de gerçekleştiriyordu. Ankara,
İsrail-Türkiye ilişkilerinin en kötü olduğu dönem olan geçen yıl başlarında bu
İranlı ajanlardan 10 kadarının kimliklerini Tahran yönetimine bildirdi.
Ignatius’a konuşan konuya yakın kaynaklar, Türkiye’nin bu hamlesini “önemli”
bir istihbarat kaybı ve “İsraillileri tokatlama girişimi” olarak nitelendirdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bu iddiaları kesin bir dille yalanladı ve bunu
Türkiye aleyhine yürütülen uluslararası bir karalama kampanyası olarak
değerlendirdi.
Bu kritik gelişmeleri
değerlendiren Daniel Dombey, resmi yanıtları da baz alarak yaptığı analizde
bundan sonra Türkiye için sözlerin değil, yapılanların önem taşıyacağını belirtiyor…
0 comments
Write Down Your Responses