Anadolu Arabistan Devleti !
Birinci Dünya Savaşı sonrasında
yenilen ve toprakları işgal edilen Anadolu insanının yapacağı tek bir şey
vardı: özgürlük ve bağımsızlığı için savaşmak!.. O da, öyle yaptı.
Adı Kurtuluş Savaşı olarak
bilinen bu savaş sonrasında, Mustafa Kemal ve Türk halkının önünde bir tek
seçenek vardı: o da, Cumhuriyeti kurmaktı!.. Çünkü; Osmanlı tüm siyasal ve
sosyal söylem ve kurumlarıyla bitmiş ve emperyalist ülkeler coğrafyanın yeni
haritalarını çizmişti. Yani, 1918’de Anadolu’yu işgal eden, dönemin emperyalist
ülkeleri Sykes-Bicot Anlaşması’yla, Osmanlı’nın toprakları İngiltere ile Fransa
arasında paylaştırmıştı. Suriye ile Lübnan Fransızlara; Irak, Ürdün, Filistin,
Mısır ve tüm Körfez ülkeleri İngilizlere verilmişti. Türkler ise, Andaolu
toprakları içinde sıkıştırılmıştı.
Kol ve kanatları kırılarak!
Atatürk de o günün koşullarında,
belki de son çare olarak ‘Cumhuriyeti ilan etmek’ zorunda kalmıştı. Kalmıştı,
çünkü kendisiyle birlikte, Osmanlıyı devam ettirecek hiç kimse kalmamış,
kuzeydeki Sovyet komünistlerinin Türkiye için bir risk olabileceğine inanmış ve
bu nedenle, Mustafa Suphi ve arkadaşları Ocak 1921’de Karadeniz’de
boğdurulmuştu. Batıda ise, 1922’de iktidara gelen Mussolini’yle müthiş bir
faşist dalga başlamıştı.
İşte, Cumhuriyet böyle bir ortam
ve koşullarda doğmuştur. Elbette başka birçok siyasal, sosyal ve ideolojik
neden de vardı ama o günün koşullarında bildik ideoloji ve programı ile Cumhuriyeti
ilan etmek kaçınılmazdı.
Atatürk de öyle yaptı...
Peki, yapmasaydı ne olurdu?
‘Bugünün Türkiye’si, bölgede
bulunan diğer Arap ve İslam ülkelerinden kesin farklı olmazdı. Yok eğer, bugün
Cumhuriyeti sorgulayanlar “Olsun, kabulümüzdür” diyorlarsa, o zaman söylenecek hiçbir şey kalmıyor.
Atatürk’ü ‘İslam düşmanı’ gibi göstererek bu Cumhuriyeti hedef alanlar ve onun
yerine ‘mütedeyyin’ bir toplum ve devlet ikame etmek isteyenler, o zaman bize
54 Müslüman ülke içinde ‘çağdaş’ bir model göstersinler. Yok eğer, “Biz kendi
modelimizi oluşturur ve herkesi bu modelin etrafında toplarız” diye
düşünüyorlarsa, boşuna uğraşmasınlar.
22 Arap ülkesi bile kendi
aralarında anlaşamıyor.
İslam İşbirliği Örgütü’nün 54
ülkesi problemli.
‘Türki Cumhuriyetler’in durumu ortada...
‘Arap Baharı’nı anlatmaya gerek
yok!
2011 öncesinde, neredeyse Suriye
ile birleşme konumuna gelen Türkiye’nin, bugün o ülkede savaşan tüm silahlı
gruplara destek vermesini açıklayacak hiçbir mantık ve ideoloji yok ve olamaz!
Bu coğrafyada, her şeyiyle
Türkiye’ye benzeyen Suriye’yle bu duruma gelindiyse, herkes bundan çok önemli
dersler çıkartmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti yerine ikame
edilecek Cumhuriyet ya da devlet ne olursa olsun, hiç kimseyi
inandıramayacaktır ve bölgede hiçbir şekilde kabul görmeyecektir. Şu andaki
Türkiye’nin dostlarına bakın: Suudi Arabistan, Katar, Ürdün, Körfez ülkeleri,
Pakistan, Afganistan...
Uyumlularından en radikaline
kadar, tüm İslamcıları da unutmamak gerekir.
Hepsi de ‘Müslüman Kardeş’
kökenli.
AKP gibi.
Türkü, Kürdü, Arabı, Çerkezi ve
diğer dinsel ve mezhepsel tüm kesimleriyle Anadolu insanı, asla böyle bir
birlikteliği ve yaşam biçimini kabul etmez.
Erdoğan’ın çok güvendiği ve tüm
‘İslamcı’ hesaplarını ona göre yaptığı ‘Müslüman Kardeş’ Mursi, yine Erdoğan’ın
‘Arap Baharı’ sürecinde ve Suriye’ye karşı planlarında en önemli dostu Suudi
Kral Abdullah’ın parası ile devrildi!
Bu, yalnızca bir tek örnektir.
Çoğaltmak çok kolay. Örneğin; Türkiye’nin Suriye, Irak ve İran politikası
karanlık tünelin sonuna gelmiştir. Birlikte hareket ettiği karanlık ülkelerin
sayesinde. Bir düşünün; Atatürk, ‘Cumhuriyet’i kurmayıp, 200 yıldır yönetimleri
değişmeyen bu ülke ve benzerleriyle ‘Hilafet’le devam etseydi, acaba ne olurdu?
Hayal kurmanın bir alemi yok.
Bölgesel gerçekleri hesaba katmadan, Anadolu toprakları üzerinde bir İslam
Cumhuriyeti kurmak göreceli olarak mümkün görünse de, asla gerçekçi değildir ve
olamaz! Cumhuriyet kazanımlarıyla, Arap ve diğer Müslüman ülke halklarından din
dahil, birçok alanda farklılaşan ‘Anadolu İnsanı’, böylesi garip bir yaşam
biçimini asla kabul etmeyecektir! AKP’nin hedeflediği Cumhuriyetse; başta Suudi
Arabistan olmak üzere, çağdışı ve bağnaz Müslüman ülkelerin kıskançlık ve
düşmanlıklarıyla uğraşıp duracaktır.
Bu coğrafyanın her şeyini bilen
biri olarak söylüyorum:
Tüm artı ve eksileriyle, ‘90
yıllık Cumhuriyet emeği’ne yazık olur.
100 yaşına gelmeden, iyi
düşünelim!
0 comments
Write Down Your Responses