Genelkurmay’daki toplantıda ABD’lilerin ne işi var?
Suriye’ye yönelik saldırı
hazırlıklarında dikkat çeken bir ayrıntı var. Genelkurmay Başkanlığı’nda
yapılan kriz koordinasyon toplantısında Amerikalıların, ‘uçuşa yasak
bölge’ planları dağıttığı belirtiliyor
Suriye’ye yönelik saldırı için üretilecek
gerekçelerin ele alındığı Dışişleri Bakanlığı’ndaki toplantının ses
kayıtlarında dikkat çekici ayrıntılar yer alıyor. Genelkurmay
Başkanlığı’nda yapılan bir toplantıdan söz ediliyor. Genelkurmay
temsilcisi ise Amerikalılarla bu tür toplantıların sürekli yapıldığını
ifade ediyor. Toplantıda Amerikalıların dağıttığı uçuşa yasak bölge
planları vurgulanıyor.
ABD ortak görev gücü
Yapılan açıklamalar, “Genelkurmay
Başkanlığı’nda yapılan kriz koordinasyon toplantısında Amerikalıların ne
işi var” sorusunu gündeme getiriyor. Konuyu yakından izleyen kaynaklar,
2012 yılında Türkiye ile ABD arasında kurulan ortak mekanizmaya dikkat
çekiyor. Aynı günler, ses kaydında da bahsi geçen Türkiye’den Suriye’ye
askeri müdahale hazırlıklarının yoğunlaştığı günler... Dönemin ABD
Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, 11 Ağustos 2012’de Türkiye’ye geldi.
Clinton’un Türkiye ziyaretinde Suriye’yle ilgili Türk ve Amerikan askeri
ve istihbarat kuruluşlarının birlikte oluşturacakları, özel bir görev
gücü kurulması kararlaştırıldı. Bu gücün nasıl bir görev üstleneceğine
ilişkin tarif şöyle yapıldı:
“İstihbarat paylaşımı ve askeri planlama
için bir sinir merkezine ihtiyaç var. Bu nedenle iki ülke arasındaki
askeri, ve istihbarat kuruluşlarının yanı sıra, siyasi mekanizmalarının
birlikte oluşturacağı birleşik özel görev gücü.”
İlk toplantı 2012’de
Amerikalı yetkililerin resmi
açıklamalarına göre, bu mekanizmanın adı, “ABD-Türkiye operasyonel
planlama için ortak görev gücü”. Bu yeni mekanizmada, iki ülkenin
Dışişleri bürokrasisi, askeriye ve istihbarat örgütleri ortak çalışıyor.
Bu özel görev gücü kuruldu ve ilk
toplantısını 23 Ağustos 2012’de yaptı. Ankara’da ABD Dışişleri Bakanlığı
Yakındoğu İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Elizabeth Jones’un
başkanlığındaki ABD askeri, istihbarat ve Dışişleri mensuplarının
oluşturduğu heyetle Türkiye’deki karşılıkları bir araya geldi.
Türkiye’deki ABD Özel Kuvvetleri nerede?
Önce dönemin CIA şefi David Petraeus,
ardından Amerikan Genelkurmay Başkanı, bundan sonra NATO Müttefik
Kuvvetler Komutanı James Stavridis ve en sonuncusu Genelkurmay 2.
Başkanı James Winnefeld, Eylül-Ekim 2012’de ardı ardına Türkiye’ye
geldi. Hemen arkasından Amerikan Özel Kuvvet mensuplarının Türkiye’ye
gönderildiği doğrudan en üst düzey Amerikan askeri yetkililerince
açıklandı.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis
Ricciardone de, 16 Ekim 2012’de televizyonların Ankara temsilcileriyle
yaptığı sohbet toplantısında, ABD’nin Türkiye’ye özel kuvvetler
gönderdiğine ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine, Türkiye’de
“istihbarat, planlama ve koordinasyon”la görevli özel kuvvet
mensuplarının bulunduğu yanıtını vermişti.
Genelkurmay Başkanlığı, 27 Ekim’de
konuyla ilgili haberler üzerine açıklama yaptı. Açıklamada Türkiye’de
Amerikan askerlerinin mevcut mekanizmaları olarak İncirlik, Kürecik ve
ODC olarak açıklanmıştı. Ancak Türkiye’ye yollandığı ABD tarafından
resmen açıklanan Amerikan Özel Kuvvet mensuplarının hangi görev
çerçevesinde Türkiye’ye geldikleri sorusuna yanıt verilmemişti.
Kasım 2012’de Türk ve ABD Özel Kuvvetleri
arasında hedefi ve süresi belli olmayan “Birleşik Özel Harekat
Kuvvetleri Tatbikatlarının İcrasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”
imzalandığı açığa çıktı. Bu muhtırayla, Türkiye ve ABD Özel
Kuvvetleri’nin üçüncü bir ülkeye yönelik bir işbirliği temelinde bu
tatbikatların gündeme geldiğine dikkat çekiliyor. Burada ortaya çıkan
önemli soru şu: Türk ve ABD Özel Kuvvetleri’nin ortak tatbikatlarında
hedef ülke neresi” sorusu gündeme gelmişti.
Suriye’nin kuzeyini ayırmak için...
Amerikalıların dağıttığı söylenen “no fly
zone” yani uçuşa yasak bölge planı, Suriye’ye yönelik Mart 2011’de
başlayan ABD önderliğindeki operasyonun ilk günlerinden beri gündemde.
Türk Dışişleri Bakanlığı da “insani yardım” görüntüsü altında Suriye’nin
kuzeyinde 5-15 kilometre derinliğinde cepler oluşturulması
doğrultusunda planlar yapmıştı. Suriye’nin kuzeyinde kurulması
öngörülen, “uçuşa yasak bölge”, 1991 yılında ABD Irak’a saldırdıktan
sonra uygulanan ve Irak’ın bölünmesini sağlayan uygulamanın aynısı.
0 comments
Write Down Your Responses