Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nde Binali Yıldırım’ın
talebiyle usulsüz ihale verilmesini engelleyen çalışanların başına
gelenler pes dedirtti. Yandaşlara ihale verilmesine karşı çıkanların
bazıları sürgün edildi, kimisi işten çıkarıldı. Karşı çıktıkları ihale
ise kamu kurumunu büyük zarara uğrattı.
Ali Ufuk Arikan - soL
Daha önce soL’un gündeme getirdiği Türkiye Denizcilik İşletmeleri usulsüzlüklerine ilişkin yeni bir iddia daha ortaya atıldı. Buna göre, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın bir yakınının şirketine verilmek istenen ihaleye karşı çıkan kurum çalışanları sürgün edildi.
Bir ihale ve Bakan torpili
Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin Kurumsal Bilgi Sistemleri Projesi’ne ilişkin düzenleyeceği ihale, iddiaya göre Binali Yıldırım’ın yönlendirmesi ve o dönemin Genel Müdürü Burhan Külünk’ün talebiyle Sentim Bilişim Teknolojileri A.Ş’ye verilmek istendi. İddialara göre, şartname düzenlenirken Burhan Külünk ihalenin Sentim Bilişim ve Teknoloji A.Ş. firmasının alabileceği şekilde düzenlenmesi için dönemin Teknik Hizmetler Dairesi Başkanı Naci Kaya’ya ve Bilişim Teknolojileri Müdürü Taner Tanrıverdi’ye baskı yaptı. Buna karşın Naci Kaya ve Taner Tanrıverdi bu baskılara direndi ve yapılması istenilen usulsüz ihaleye karşı çıktı. Ancak firma ihale şartlarını sağlamamasına karşın piyasa değerinden daha düşük bir teklif vererek ihaleyi kazandı ve uzun yıllar bir kamu kurumunda rakipsiz olarak kâr etme imkanı sağladı.
Sürgün, işten çıkarma, mobbing
Sentim Bilişim Teknolojileri, Sayıştay raporlarında da belirtildiği gibi işi zamanından tam 300 gün sonra teslim ederken, şartnamede yazan gecikme sürelerine ilişkin cezai işlemlere de tabi tutulmadı. Bu süreçte TDİ’nin yönetim kurulu başkanlığına Binali Yıldırım’ın üniversite yıllarından sınıf arkadaşı olduğu belirtilen Yaşar Duran Aytaş atandı. Yaşar Duran Aytaş’ın bu göreve atanması ile birlikte, ihaledeki sorunlara dikkat çeken Naci Kaya görevinden alınarak önce danışman yapıldı ardından çok kısa bir süre sonra da Norm Kadro fazlası personel yapılarak Denizcilik Müsteşarlığı’na araştırmacı olarak atandı. Bilişim Teknolojileri Müdürü Taner Tanrıverdi ise görevinden alınarak Tersane Müdürlüğü’nde pasif göreve atandı. Yine, proje yönetim kurulu başkanı olarak görev yapan ve aynı zamanda mali işler dairesi başkanı olan Rahmi Şen ise işten çıkarıldı.
Görevlendirildiği Tersane Müdürlüğü’nde başta Yaşar Duran Aytaş ve ona yakın yöneticiler tarafından açık bir mobbinge maruz kalan Taner Tanrıverdi, açtığı dava ile eski görevine iade edildi.
Taner Tanrıverdi, Tersane Müdürlüğü’nün kapatılması ile Bilişim Teknolojileri Müdürlüğü’ne zorunlu olarak tekrar iade edildi ancak bir ay bile geçmeden bu sefer, yönetmeliklere aykırı olarak Tekirdağ Limanı’na sürüldü. İkinci sürgününün ardından ailesinden uzak kalmak zorunda kalan ve birçok zorluk yaşayan Taner Tanrıverdi yeniden mahkemeye başvurarak göreve iade talebinde bulundu.
İhale sonucu büyük zarar
TDİ’nin Bilgi İşlem Dairesi Başkanı’nı sürerek Sentim Bilişim’e verdiği ihaleye karşı çıkan yöneticiler haklı çıktı. Şirket ihale şartlarını zamanında yerine getiremedi. Tam 1,1 milyon TL’ye verilen ihaleye karşın söz konusu iş, Sentim Bilişim tarafından taahhüt edildiği şekilde yerine getirilemedi. Tüm işlemlerin büyük bir karmaşaya girmesi sonucu TDİ sanki bu ihale olup iş teslim alınmamış gibi IBM’den aylık 50 bin dolarlık alt yapı desteği almak zorunda kaldı. İhalenin diğer ortağı olan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, ayıplı mal alındığına dair mahkemeye gitti. Usulsüz ihale süreci sonrası kamu kurumu açıkça zarara uğratılırken, bu işlemden dolayı TDİ tek bir hukuki girişimde bulunmadı, ihalenin verilmesini sağlayan yöneticiler en ufak bir açıklamada bulunmadı.
İhaleyi alan şirket tanıdık
Sentim Bilişim’in ihaleyi alması için gerekli girişimleri Binali Yıldırım’ın yaptığı ileri sürülürken, şirket, AKP iktidarı boyunca birçok kamu ihalesini almış olmasından tanınıyor. FATİH projesinin alt yapı işlerinin doğu bölgesi ayağı 31 milyon 763 bin TL’ye Sentim Bilişim’e verilmişti.
Bunun dışında şirket Ayedaş İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım Müdürlüğü tarafından ihalesi gerçekleştirilen 186 Alo elektrik çağrı merkezi işletim hizmeti personel alımı işini 3 milyon 914 bin 645 lira bedelle almıştı. Kurumun aldığı ve dikkat çeken bir diğer ihaleler ise Valilikler tarafından yapılan MOBESE kameraları işi oldu.
Şirketin sahibi Mustafa Kuralkan, AKP’nin “yatırım müjdeleri”nde kullandığı bir isim olarak biliniyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, geçen yıl Ağrı’da yaptığı bir gezide, “bugün Ağrıya gelirken güzel haberlerle gelelim dedik. Kuralkan ve Sentim bilgisayar sahibi Mustafa Kuralkan bir çağrı merkezi yapacak. Ağrıya değil Türkiye’ye bir bilişim merkezi olacak her şey hazır. Haziran veya Temmuz da temelini atabileceğiz. 6 bin kişiyi çalıştırabilecek kapasiteye sahip” demişti.
Çelik, Kuralkan’ın kız ve erkek yurdu da yapacağını belirtirken, kendisine “Hükümetin doğu ve güneydoğu yaptıkları yasa teşviklerinden dolayı yatırım yapmamak akılsızlıktır” dediğini aktarmıştı.
http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/vurguna-dur-dedi-surgunu-yedi-haberi-89260
0 comments
Write Down Your Responses