Polat’ı yaratan kişi şiddeti bitirecekmiş
Liseliler arasında şiddet
eğilimini azaltmak için “muhafazakar yapımcı” Osman Sınav’ın eğitim vermesi
kararlaştırıldı. Sınav, gençler arasında şiddetin yaygınlaşmasında tartışılmaz
bir payı olan Kurtlar Vadisi, Sakarya-Fırat gibi dizilerin yapımcısı.
Türkiye’nin hayatına yeni bir
trajikomik ironi daha girdi: Liseli gençlerin şiddet eğilimini azaltmak için,
Kurtlar Vadisi ve Sakarya-Fırat gibi, liseliler tarafından çokça izlenen ve
özenilen şiddet dolu dizilerin yapımcısı Osman Sınav görevlendirildi.
Hikaye, 2011 yılında başladı.
Genç Hayat Vakfı, İstanbul’dan 2
bin 100 liseliyle görüşmeler yaparak, İstanbul Liseli Profili Araştırması
raporu hazırladı. Rapora göre, liselilerin yüzde 56’sı, şiddeti “olağan bir
davranış” olarak görüyordu.
Vakıf kolları sıvadı, “Gençler
İşbaşında: Eşitlik İçeri, Şiddet Dışarı” isimli bir proje hazırladı. Proje,
Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İstanbul İl Milli
Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan destek buldu.
AKP kurumlarından projeye devlet
desteği
İki bakanlık ve iki devlet
kurumundan destek sağlanması, tesadüf değildi. Zira Genç Hayat Vakfı’nın
Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı, AKP Kurucusu ve Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın yakını olan, kamuoyunun yakından tanıdığı Cüneyd Zapsu’nun eşi Beyza
Zapsu’ydu.
Vakıf, projeyi sunmak için dün,
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde bir konferans düzenledi. Konferansın açılış
konuşmasını, Beyza Zapsu yaptı.
Zapsu, vakfın 11-18 yaş grubunun
hayata hazırlanmaları sürecinde destek olmak için, 2008’den bu yana, çeşitli
gençlik araştırmaları, projeler ve eğitimlerle çalışmalarını sürdürdüğünü
söyledi.
Zapsu, 2011’de yaptıkları
araştırmada ortaya çıkan şiddet eğilimi üzerine şiddetin neden bu şekilde
algılandığı, bu algının nasıl dönüştürülebileceği ve bu dönüşüm için nasıl bir
farkındalık oluşturulabileceği konularında derinlemesine çalışmalar
yaptıklarını söyledi.
“Farkındalık oluşturmak” için ise
pek uygun bir isim seçildi. Osman Sınav, gençlere “Doğru Hayal Kurma, Hikayelerin
Gerçek Hale Gelmesini Tasarlama”, “Bir Film Nasıl Çekilir: Oyuncu Bulma, Mekan
Bulma, Ekip Kurma”, “Kamera Kullanımı”, “Poster Hazırlama” ve “Liseli Gençlerle
Çalışma” konularında eğitimler verdi.
Sınav, liseliler arasında çok
popüler olmuş Deli Yürek, Kurtlar Vadisi ve Sakarya-Fırat gibi dizilerin
yapımcısı olarak tanınıyor. Dizilerin ortak özelliği, özellikle başrolde,
mafyatik, sorunları şiddetle çözen karakterlerin yer alması.
Liselilere göre şiddetin sebebi
polat alemder
Osman Sınav imzalı dizilerin
gençleri şiddete teşvik ettiğini, aslında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) da
bizzat onaylamıştı. 2006 yılında MEB, liseliler arasında “öğrencilerin şiddet
algısını öğrenmek” amaçlı bir anket düzenlemişti. Ankete katılan öğrencilerin
yüzde 58,6’sı, şiddetin en önemli nedeni olarak “televizyondaki film
kahramanları”nı göstermişti.
O dönem Kurtlar Vadisi, bir
bakıma “fırtına gibi esiyordu”. Gençlerin dizinin başkahramanı Polat Alemdar’a
özenmesi, gündemdeki bir tartışma konusuydu.
O günlerde TBMM Okullarda Şiddeti
Araştırma Komisyonu’nun başında AKP’li Halide İncekara vardı. İncekara, tıpkı
bugünkü gibi ironik bir açıklama yaparak, şiddeti önlemek için Polat Alemdar
rolünü oynayan Necati Şaşmaz’dan “öğrencilere ağabeylik yapmasını
isteyeceklerini” açıklamıştı.
Fakat İncekara da Polat
Alemdar’ın şiddeti teşvik ettiğinin farkındaydı. İncekara, Necati Şaşmaz’a
“Günlük hayatınızda da şiddet yanlısı olduğunuzu sanmıyorum. Tarihe böyle bir
insan olarak geçmek istemezsiniz herhalde” diyeceğini söylemişti.
Aradan geçen yıllarda, dizide
“biz racon kesmeyiz, kafa keseriz” deyip rakiplerinin boğazını kesen Polat
Alemdar rolünü oynayan Necati Şaşmaz, “AKP yandaşı sanatçı” kontenjanından
kamuoyuna mesaj verme rolüne sokuldu ve çok kötü Türkçesiyle alay konusu oldu.
Osman Sınav’sa, yaptığı dizilerle
“muhafazakar kesimin dizi yapımcısı” olarak anılmaya başlandı. Şimdilerde
o da AKP tarafından “gençlerin şiddete eğilimini azaltmak” üzere
görevlendiriliyor.
Projeyi geliştiren aile El Kaide
bağlantılı
Projeyi düzenleyen Genç Hayat
Vakfı’nın Başkanı Beyza Zapsu, Cüneyd Zapsu’nun eşi. ABD’lilere 2007’de
“Erdoğan’ı delikten aşağı süpürmeyin, kullanın” diyen Zapsu’yu, Erbil Tuşalp
soL sayfalarında resmetmişti...
Bay Tayyip’in beyninin yarısı
olan Cüneyd Zapsu’yu, siyaset dünyasına Korkut Özal iteledi.
Başbakan’ın “veri koordinatörü”
olmadan önce Türk Amerikan İş Konseyi, Dünya Ekonomik Forumu, ABD Fındık
Konseyi, Uluslararası Kabuklu Yemiş Konseyi üyesi ve de Türkiye Fındık
İhracatçıları Birliği’nin de başkanıydı.
Seçilmeden önce Erdoğan’a
“Amerika gezisi ayarlayan” da, onu El Kaide’nin para babası “Yasin El Kadı ile
tanıştıran” da oydu.
Soruşturmada
El Kadı bağlantısı
Zapsu’nun BİM mağazalarındaki
ortağı olan El Kadı ile ilişkisi Mali Suçlar Araştırma Kurulu’nun (MASAK)
soruşturmasına takıldı. MASAK Başbakan Başdanışmanı Cüneyd Zapsu’nun 60 bin,
annesi Gaye Zapsu’nun 250 bin dolar tutarındaki parayı El Kadı’nın hesabına
gönderdiklerini saptadı. (23 Haziran 2006) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, MASAK
raporunun “sümen altı edildiği” savına karşılık “rapor savcılığa gönderildi”
dedi.
El Kaide’ye parasal kaynak
sağlayan Yasin El Kadı’nın sahibi olduğu şirketlerin 6 yıl boyunca zarar
etmesine karşın, şirket hesaplarında 15 trilyon dolayında paranın işlem gördüğü
saptandı. Kadı’nın yüzde 95’ine sahip olduğu Caravan Şirketi’nin hesabına 11,3
trilyon lira yatırılırken şirketin aynı dönemdeki cirosu toplamının 658 milyar
olduğuna işaret edildi. Maliye Müfettişliği tarafından düzenlenen raporda, “Bu
durum kaynağı belli olmayan paraların şirket hesapları kullanılarak yasal mali
sisteme sokulduğunu göstermektedir” denildi. (İlhan Taşçı, Cumhuriyet, 28
Haziran 2006)
Aynı günlerde Yasin El Kadı’nın
hesaplarını tutan özel finans kuruluşu AlbarakaTürk’ün, El Kaide’ye 410 bin
dolar aktardığı ortaya çıktı. (Nedim Şener) MASAK raporunda paranın El Kadı’nın
başkanı olduğu Muvaffak Vakfı tarafından Usame Bin Ladin’e yakın isimlerden
biri olan Wa’el H. Jelaidan’a gönderildiği belgelendi. Jelaidan, İslami terör
örgütlerinden Rabıta Turst’un genel sekreteriydi.
Devlet yetkilileri sadece maval
okudu
Proje için düzenlenen konferansta
konuşan devlet yetkilileri, gençler arasında şiddetin kökenine ve nasıl
önlenebileceğine dair hiçbir şey söylemedi, boş nutuklar attı.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü
Muammer Yıldız, “Sanatın diliyle bir düşünce ve fikri ifade etmek ve yerine
getirmek zor bir iş. Çocukların bu projeyle bunu yaptıklarını ve
becerdiklerini, iyi bir ürünle ortaya koyduklarını görüyoruz. Şiddet nerede
duruyor? Kültürel ve temel dinamikler bağlamında hayatın her evresinde bunu
görebiliyoruz” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Osman Çakır, “Sevgiye
gönlümüzü açabilirsek, belki şiddet tamamen dışarı çıkacak. Korna çalan insana
en ufak harekette saldırıyoruz. Gençlerin kendilerini sevmesini ve özgüven
duymasını önemsiyorum. eğer siz kendinize güvenirseniz, baş etme duygunuzu ve
kapasitenizi geliştirebilirsiniz. Olaylara farklı bir şekilde bakabilir ve
kontrol edebilirsiniz. Şiddet en kolay şey ama zihinsel bir kestirim yapıp
farklı tepkiler verebileceğimizi düşünmeliyiz. Mizahı hiç kullanabiliyor muyuz?
Mizah bizim kültürümüzün parçası” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı
Ortaöğretim Genel Müdürü Ercan Türk, projenin kendisini çok memnun ettiğini
belirterek, “Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizim varlık sebebimiz
öğrencilerdir. Sazın da, sözün de sahibi sizlersiniz. Sevgili gençler, Bakanlık
olarak okulda şiddet ve çocuğa şiddet konularında, çok değişik zamanlarda
yapılmış plan, program, sempozyum ve projeler var. Bunlar önleyici tedbirler
olarak halen uygulanmaktadır” dedi.
0 comments
Write Down Your Responses